Buji ne işe yarar? Bağlı olduğu silindirde ateşleme işine yarayan bujiler; araçlar açısından kritik bir parçadır. Bu parça elektrik akımını alarak; kıvılcım oluşturulmasını mümkün kılar. Böylece aracınızın ilk çalışmasını organize eder. Bu arada aracınızdaki her silindir için bir buji bulunur. Dolayısıyla bujiler araçlar için her zaman en çok dikkat edilmesi gereken parçalar arasında yer alırlar. Peki, buji nedir? Dahası tam olarak buji ne işe yarar? İşte bu ve benzeri sorulara dair merak edilen ayrıntıların tamamı!

Araçlar açısından önemli bir parça olan buji, pistona güç sağlamak için yanma odasındaki hava ile yakıt karışımını ateşleyen içten yanmalı bir motorun bir parçasıdır. Bu parça aracınızın ilk çalışması sırasında kritik bir öneme sahiptir. Sıkıştırılmış havanın ısısı, bir yan elektrotun çıkarılması ve ardından kullanım sırasında aşınma ile açığa çıkan merkezi elektrotun yüzeyindeki yakıtı buharlaştırır. Isı onu tutuşturur ve daha fazla basınç oluşturan ve pistonu aşağı doğru zorlayan yanmaya neden olur.

Bujiler motorunuzdaki yakıtı ateşler. Böylece aracınızı çalıştırarak hareket edersiniz. Bu parçalar olmadan, yakıtın hedefine ulaşmasının hiçbir yolu olmayacağından, motorunuz düzgün bir şekilde çalışamaz. Dolayısıyla bujilerin bir araç açısından her zaman işlevsel bir parça olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Elbette ki bu aşamada bujilerin düzenli olarak bakımının yapılıyor olması her zaman tavsiye edilmektedir. Ancak bu sayede herhangi bir sorun yaşanmadan aracınızı rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Bujiler, her içten yanmalı motorun önemli bir parçası olarak ön plana çıkmaktadır. Bu parçalar motorun silindir kafasına monte edilmiştir. Tel sargılı elektrotlu metal bir boru şeklinde olan buji ne işe yarar? Buji aracınızın ateşleme sisteminin kritik bir parçasıdır. Aracınızın çalışması için ilk kıvılcımı oluşturmaya yararlar. Bujiler, yakıt ile hava karışımını ateşleyen, pistonun hareket etmesine ve güç üretmesine neden olan güçlü bir elektrik darbesi sağlar.

Buji nedir ne işe yarar?

Siz arabanızın gaz pedalına bastığınızda, ateşleme sistemi her bujinin tepesindeki tel bobinden bir elektrik akımı gönderir. Bu, çevresinde bir metal banda veya merkez elektrotun etrafındaki şeride bağlı bujinin içindeki bir armatürü çeken bir manyetik alan oluşturur. Buradaki çekim gücü, bujinin bir ucundaki iki elektrot arasındaki boşluktan bir kıvılcımın sıçramasına neden olur. Bu da yakıt ile hava karışımınızı ateşlenmesini mümkün kılar. Böylece aracınızın ilk çalışması için yeteri kadar basınç sağlanmış olur. Sonuç olarak bujiler aracınızın güvenli bir şekilde çalışmasına olanak sağlayan parçalardır.

Bujiler; içten yanmalı bir motorun yanma odasında bir kıvılcım veya küçük bir elektrik boşalması oluşturan parçalardır. Bujiler, benzinli ve dizel motorlarda hava ile yakıt karışımını ateşlemek için kullanılan cihazlardır. Ateşleme sistemi, motorun çalışmasını ve çalışmasını sağlayan en kritik sistemdir. Bu sistemde herhangi bir sorunun ortaya çıkması demek aracınızın çalışmaması anlamına gelir. Dolayısıyla bujilerin araçlar için her zaman kritik bir öneme sahip olduğunu rahatlıkla ifade etmek mümkün olmaktadır.

 Siz arabanızı çalıştırdığınızda, akü, bir tel aracılığıyla, bujinin elektriksel olarak şarj olan merkez elektrotunun etrafındaki bir tel bobinine güç gönderir. Voltaj, buji boşluğunun o kadar fazla ısı üretmesine neden olur ki, silindirdeki yakıtı ateşleyen bir kıvılcım oluşturur. Böylece aracınızın ilk çalışması başlar. Dolayısıyla bujiler aracınızın çalışmasını mümkün kılan son derece kritik parçalardır. Bundan dolayı bu parçaların düzenli olarak bakımının yapılması şarttır.

Buji kablosu ne işe yarar

Buji, bir motorun yanma odasında kıvılcım oluşturan bir cihazdır. Bujinin oluşturduğu kıvılcım, daha sonra yanan silindirdeki yakıtı ateşlemektedir. Yakıtın yanmasıyla piston aşağı doğru zorlanır. Bu da araç için güç üretir. Araba üreticileri, ömürlerini uzatmak ve tüketiciler için güvenilirliği artırmak amacıyla motorlarına uzun süreden bu yana buji parçalarını takmaya başlamışlardır. Bu aşamada buji kablosu, bujilere enerji gitmesine yardımcı olan kritik parçalardır.

Günümüz itibariyle bujiler, satın alındıktan sonra başka bir bakıma ihtiyaç duymamaları için imalatçılar tarafından montaj hatlarına takılmaktadır. Ancak yine de aracınızın en yüksek performans seviyelerinde çalışmasını sağlamak için mutlaka düzenli aralıklar halinde bujilerinizi kontrol ettirmenizde fayda vardır. Sonuç olarak bujiler araçların çalışması sırasında kritik bir etkiye sahip olan parçalardır. Bu parçalarda meydana gelen bir sorun aracınızın çalışmamasına neden olacaktır. Böylece Buji ne işe yarar? Sorusuna yanıtlar vermiş olduk!

Map sensörü nedir? Map kelimesi, motora emme yoluyla ne kadar emiş gücü yaratıldığını söyleyen belirli bir parça tipini belirtmek için kullanılır. Adını İngilizceden emiş gücünü ölçmesinden alan bir mutlak basınç sensörüdür. Bu kavram günümüzde motora ne kadar kuvvet uygulandığı hakkında bilgi sağlayan önemli bileşeni tanımlamaktadır.

Sistem günümüzde genel olarak MAP olarak adlandırılır ve genellikle bu şekilde kısaltılır. Vakumu algılayan kısım, algıladığı değere göre bir sinyal yaymaktadır. Peki, kavram olarak Map sensörü nedir? Map sensörü araçların düzgün olarak çalışması açısından son derece önemli bir işlevselliğe sahip durumdadır. Dolayısıyla map sensörü her açıdan ayrıcalıklı bir sistem döngüsüne sahip olmakla beraber mutlaka bakımı düzenli olarak yaptırılmalıdır.

Map sensörü günümüzde, ECU olarak da bilinen Motor Kontrol Ünitesinden gelen verilerle yakıt ve ateşleme sistemlerini ayarlar. Bunun nedeni, ECU’nun manifold basınç sensörünün başka bir adı olan ABPS’den veri almasıdır. ABPS, bir otomobilin motorunun diğer parçaların üzerindeki bir bölümündeki basıncı ölçer. Araç durdurulduğunda bu sensör özel bir iş yapmaz. Yalnızca motorun giriş sistemi içindeki basıncı izlemekle görevli bir sistem döngüsüne sahiptir.

Belirli bir basınç ayarını ölçtüğünde motor yükü ECU’ya geçer. Buradan böylelikle basınç ayarına göre ateşleme sistemine karar verilir. Bir aracın en önemli parçalarından biri, basıncı ölçerek motor yükündeki değişiklikleri gösteren MAP sensörüdür. Bu değişiklikler günümüzde motora ne zaman yakıt eklenmesi veya çıkarılması gerektiğini gösterir.

Map Sensörü Ne İşe Yarar?

Motor çalışırken, pistonların oluşturduğu hava girişi nedeniyle emme manifoldunda vakumlama hareketleri meydana gelir. Motor sistemi günümüzde çalışırken gaz kelebeği tamamen açıldığında bu vakum eninde sonunda sona erecektir. Emme manifoldunda ek basınç olmadığından motor rölanti vakumu güçlü bir seviyede çeker. Böylelikle motorun çevresindeki atmosfer basıncı, emme manifoldundaki basınçla dengelendiğinden bu olay meydana gelir. Motorun hareketi, mutlak basınç sensörünün emme manifoldu basıncındaki değişiklikleri algılamasına neden olur. Yakıt enjeksiyon zamanlamasını ve ateşleme zamanlamasını belirlemek için bu verileri kullanır.

Elektronik Kontrol Ünitesi veya ECU, ideal yanmayı belirlemek için MAP sensörü tarafından toplanan verileri kullanır. MAP sensörü arızalandığında, hava hızı motorun basıncıyla eşleşmez ve bu da ideal yanma eksikliğine yol açar. Sonuç olarak motor ağırlığı, motor devri ve yakıt oranı bu sensör tarafından belirlenir. Motor yükünü izlemek için önemli bir araç Manifold Mutlak Basınç sensörü veya MAP sensörüdür. Bu, manifold içindeki basıncı ölçen emme sisteminde bulunan elektronik bir bileşendir. MAP sensörünün çıkışı, daha sonra motor yükünü belirlemek için kullanılan manifolddaki basınçla doğru orantılıdır. Bu sinyalden gelen veriler motor bilgisayar sistemine aktarılmaktadır. Motor bilgisayarı bu bilgiyi yakıt miktarını zamanlamasını ayarlamak için kullanır.

Map Sensörü Arıza Belirtileri

Arıza belirtileri şu şekilde sıralanabilir;

• Bir araç rölantideyken hız veya ateşlemede düzensizlikler gözlemlenebilir. Alternatif olarak, rölanti arızası veya ateşleme gecikmesinden kaynaklananlar gibi düzensiz titreşimler gözlemlenebilir.
• Araçlar, motor dengesizliği nedeniyle ani yavaşlama ve hızlanma yaşayabilir. Bu, motorun basınç dengesi bozulduğundan kontrol sorunlarına da neden olabilir.
• Ateşleme mekanizmasında sistematik yanlış veriler girilebilir ve bu da kuru yakıt beslemesinin geç veya yanlış tutuşması gibi sorunlara yol açabilir.
• Hatalı ateşleme ve yakıt dağıtım yöntemleri, performansın düşmesine ve daha yüksek yakıt kullanımına neden olabilir.
• Yakıt enjeksiyon problemleri meydana geldiğinde bujiler hasar görür veya kirlenir.

Yukarıdaki maddelerden de anlaşılacağı üzere arızanın belirtileri oldukça geniş fonksiyonludur. Dolayısıyla kişiler kolaylıkla arızayı anlayabilirler.

Map Sensörü Arızası Nasıl Anlaşılır?

Günümüzde basınç sensörü ile ilgili bir sorunu teşhis ederken bir uzmandan yardım almak önemlidir. En önemli parçalardan biri olan MAP sensör kontrolü yetkili personel tarafından yapılmalıdır. Bunun nedeni, MAP kontrollerinin güvenilir bilgiye sahip biri tarafından yapılmasının çok önemli olmasıdır. Bir sorun ortaya çıkarsa ancak Mutlak Basınç Sensörünün arızalı olup olmadığından emin değilseniz, yardım için yetkili servise başvurabilirsiniz.

Daha yeni araçlar, emme manifolduna bağlı bir destek sistemi ile birlikte gelir. MAP olarak adlandırılan bu, arızaları teşhis etmek için destek sağlayan sisteme bağlı bir sondadır. Bir lastik hortum, soketi dışarıya, motorun emme manifolduna bağlanan bir bağlantı noktasına bağlar. Günümüzde bazı motor tasarımlarının soketi dışarıya kablolarla bağladığını gösterir.

Krank sensörü arıza belirtileri kendini hissettirebilecek ölçüdedir. Krank sensörü arızası birçok insanın başına bela olmuştur. Özellikle yeni araçlarda birçok elektronik aksam vardır. Bu durum hem iyi hem de kötü bir durumdur. Arıza esnasında elektronik aksamı bol olan araçlarda arızayı bulmak zahmetli olabilir. Krank sensörü arızasından bahsetmeden önce krank sensörü nedir ne işe yarar ilk olarak ondan bahsetmek istiyoruz!

Krank sensörü motoru kontrol eden birçok sensörden sadece birisidir. Bu sensörün çalışmasını en basit şekilde şu şekilde özetleyebiliriz; motorun dönme hızını kontrol eder. Bu sayede gerekli yerlere bilgi göndererek ateşleme, yakıt sarfiyatı gibi birçok durumun kontrolüne yarar sağlar.  Krank sensörü arızası anlamanın en kolay ancak maliyetli yolu bir tamirciye gitmektir. Aracınızı bilgisayara bağlayarak hata koduna bakar ve hata kodundan arızayı tespit edebilir. Tabii ki bu arızayı sizin de anlamanız mümkündür. Krank sensörü arızası belirtileri konusunda ilk dikkat çekici tepki; aracınızın zamanlı zamansız stop etmesidir.

Krank Sensörü Arıza Belirtileri Nelerdir

Aracınızı çalıştırmak üzere ilk marşı yaptığınızda araç çalışmayabilir bu açıdan buji arızası sanmanız da muhtemeldir ya da çalışıyorsa bile zorlanarak çalışır. Sensör motor hızını hatalı ölçtüğünden ötürü seyir halinde durduk yere aracınız stop edebilir. Rölantıda çalışıyor iken araçta vuruntu olabilir.

Krank sensörü arızası belirtileri gündeme geldiği zaman yakıt tüketim durumu da karşımıa çıkmaktadır. Krank sensörü yakıt sarfiyatı ile de alakalı olduğu için egzozdan tam yanmamış yakıt atabilir buna bağlı olarak egzozdan çiğ yakıt kokusu veya hafif patlamalar olabilir. Gaz yememe, boğulma, devirde dalgalanmalar olabilir. En önemlisi de araç arıza lambası yakar.

Krank Mili Konum Sensörü Arıza Belirtileri 

Krank mili konum sensörü arızası belirtileri daha önce bahsettiğimiz belirtilere oldukça benzemektedir. Şimdi sizlere bu belirtileri anlatalım. En basitinden motor arıza lambası yanar söner. Bu çoğu sensör arızasında olan bir durumdur. Araç oldukça zor çalışır. Rölantide veya seyir halinde devir saatine baktığınızda bir anormallik varsa, tekleme varsa yine sorun krank mili konum sensöründe demektir. Bu arızaya bağlı olarak yakıt sarfiyatı bir hayli artar.

Genel olarak Krank sensörü arızası belirtileri arcın, arıza lambasının yanması; zor çalışması, beklemedik zamanlarda stop etmesi ve teklemesidir. Tabii ki bu belirtiler başka sebeple de olabilir daha kesin bir sonuca ulaşmak için aracınızı bir ustaya getirerek bilgisayara bağlatabilirsiniz. Sensör arızalarını bulmanın en kolay yolu hata koduna bakmaktır. Hata kodu en doğru tespiti yapmanıza yardımcı olacaktır.

Krank Devir Sensörü Arızası

Krank devir sensörü arızasını tespit ettiniz mi? Bundan sonra ne yapılmalıdır? Direkt değişim mi olmalıdır tamiri mümkün müdür? Krank devir sensörü motor ile şanzıman arasında bir yerdedir. Elektronik bir parça olduğu için genel olarak tamiri yapılamaz ve değiştirilmesi gerekmektedir. Sökülme aşaması araçtan araca değişse de genel olarak değişim işlemi kolay olmaktadır. Fiyatları modelden modele değişiklik göstermektedir. Bozulduğu zaman motorun gerçek ölçümleri yapılamadığı için aracınızın birçok yerine zarar verebilir. Bu yüzden arızayı tespit ettikten sonra tez zamanda değiştirmenizi öneririz.

Krank devir sensörünüz arızalandığında durumu anlayamazsanız veya tamir işlemini geciktirirseniz başınıza neler gelir? Aracınız başlarda oldukça zor çalışmaya başlar. Az olan teklemeler zamanla çoğalır. Sensör değiştirilmediği takdirde zamanla araç hiç çalışmamaya veya durduk yere stop etmeye başlar. Yakıt maliyeti çok artar ve tamire harcayacağınız parayı yakıta fazlasıyla vermek zorunda kalırsınız. Daha da ileriki evrede ise araç stop eder ve çalıştıramazsınız. Motor arıza ışığı yanar. Mecburen çekici ile sanayiye aracınızı çektirmeniz gerekebilir.

Krank Devir Sensörü Arızası Nasıl Anlaşılır

Krank sensörü arızası belirtileri bu arızanın belirlenmesinde en kritik etkiye sahiptir. Krank devir sensörü arızasının tespit edilmesi aslında oldukça zordur denilebilir. Yeni nesil araçlarda elektronik aksam oldukça fazladır ve çoğu sensör arızası birbirine benzemektedir. Belirtileri birbirine çok yakın olan bu sensör arızalarını tespit etmenin en sağlıklı yolu aracı bilgisayara bağlatmaktır. Her ne kadar belirtilerden emin olsanız bile sanayiye gittiğinizde usta aracı kesinlikle bilgisayara bağlayacaktır. Hata koduna baktıktan sonra daha kesin bir şekilde işlem yapacaktır.

Arıza tespit işleminin ardından sorun krank devir sensöründen kaynaklanıyor ise parçacıdan bu sensörü almanız ve sorunlu parça ile yeni parçayı değiştirtmeniz gerekecektir. Arabalarda modelden modele krank devir sensörünün yeri değişse de genel olarak motorla şanzıman arasında bulunmaktadır. Krank sensörünü değiştirdikten sonra eğer hata kodunu araçtan silmezseniz arıza lambası sönmeyecektir. Arıza lambası hafızada iken beyin arızayı hafızaya aldığı için arıza belirtileri hala devam edecektir. Parça değişimi ve hata kodu silinmesi sonrasında aracınızda sorun kalmayacaktır.

Fiat hangi ülkenin? Ülkemizde sürücülerin uzun yıllardan beri severek kullandığı marka olan Fiat sunduğu şehir içi kullanımına uygun araçlarla öne çıkıyor. Araçlarının düşük yakıt tüketimine sahip olması da sürücülerinin bu markayı tercih etmesinin başlıca sebeplerinden bir tanesi. Marka 11 Temmuz 1899 yılında kurulmuştur. Kuzey İtalya’nın en güzel şehirlerinin biri olan Torino kentinde ilk fabrika açılmıştır. Peki, Fiat hangi ülkenin, dahası Fiat nasıl bir marka? İşte bu sorular hakkında merak ettiğiniz her şey!

Markanın kurucusu ise Giovanni Agnelli’dir. Fiat ismi aslında bir kısaltmadır. Açılımı Fabricca İtaliana Automobili Torino’dur. Bizim bildiğimiz Fiat aslında bir markadan çok bir gruptur. Birçok alt markanın sahibi Fiat S.P.A. ‘dır. Bu markalar arasında Alfa Romeo, Lancia, Jeep, Dodge, Yamaha Motor bulunmaktadır. Bu haliyle marka en büyük otomobil sanayisi grupları arasında üst sıralardadır. 

Torino şehrinde hayatına başlamış olan şirket 1909 yılında Amerika’da bir fabrika açmıştır. İngiltere de ise çok tutunamamıştır. İlerleyen zamanlarda bu pazarı kaybetmiştir diyebiliriz. Avrupa için farklı kasa tiplerinde araçlar çıkarsa da markaya olan talep oldukça düşüktür. 1922 yılından sonraysa orta gelirli ve üst gelirli kişiler içinde araçlar üretmeye başlamışlardır. Sadece araç üretimiyle sınırlı kalmayan firma ilerleyen dönemlerde farklı araçlar için motorlar da üretmiştir. Mottosu herkes için otomobil olan şirket gerçekten de her ekonomik sınıfa göre araç üretmektedir.

İlerleyen zamanlarda yönünü Amerika’ya çeviren şirket burada oldukça önemli bir satış başarısı elde etmiştir. Şirket ilk ticari aracını 1975 yılında çıkarmıştır. Bu şekilde birçok farklı kesim için üretime giren bir markadır. Böylece herkes Fiat markası altında kendine uygun aracı bulabilmektedir. Ayrıca marka farklı ülkelere göre de araçlarında değişikliğe gidebilmektedir. Bu sayede marka birçok farklı pazara girebilmeyi başarmış ve kâr marjını oldukça yükseltmiştir.

Fiat Hangi Ülkenin Arabası

Araçlarının kasalarını ve özelliklerini neredeyse her sene makyajlayarak yoluna devam eden şirket çağı yakalamak konusunda da oldukça başarılıdır. En çok sevilen markalarına bakacak olursak;

• Fiat Fiorino
• Fiat 500
• Fiat 500X
• Fiat Tipo
• Fiat X1

Sayılabilir. Fiorino ülkemizde bulunan Bursa fabrikalarından çıkmaktadır. Oldukça güçlü bir motora sahiptir. Bu özelliğiyle ticari araç olarak da kullanılabilir. Fiat 500 ise kompakt bir araçtır. Şehir içinde kullanım için en uygun araçlardan birisidir. Fiat500x ise hem görüntüsüyle kendine hayran bırakmakta hem de güçlü motoruyla dikkatleri üzerine çekmektedir. 500 ibaresi yüzünden Fiat’ın kompakt aracıyla oldukça karıştırılmaktadır. Fakat bu araç için SUV sınıfı demek yanlış olmaz. 5 kişilik bir araçtır. 160 beygir güç üretebilmektedir. 

Fiat denilince akla gelen araçlardan birisi de Tipodur. Bir dönem dinamik modellerden hoşlanan gençler bu aracı oldukça beğenmekteydi. Keskin hatlara sahip olması aracı görüntüsünü ilgi çekici hale getirmekteydi. İlk kez 200 yılında tanıtılan araç Fiat Doblo ve Fiat XP modellerine de ilham olmuştur. Hatta Fiat’ın bir alt markası olan Citroen ’in Jump modelinin de bu araçtan esinlendiği söylenmektedir.   

Son olarak ismi çok bilinmese de sportif bir model olması, ilklere imza atmasıyla X1 Fiat’ın öncü modeli olmuştur. Araç 270 kilometre hıza ulaşmış ilk araçtır. Bu araç için özel bir yakıt enjeksiyon ve vites sistemi tasarlanmıştır. Heybetli bir araç olmasına rağmen çıktığı hızlar insanları oldukça şaşırtmıştı. Yine aynı model daha sonra bir ilke daha imza atıp 320 kilometrenin üzerine çıkmıştır. Bu modeller haricinde Fiat yıllar için birçok ikonik tasarım yapmıştır.

Fiat Hangi Ülkenin Markası

Fiat markasının üretim tarihi oldukça geçmiş yıllara dayandığından birçok ilke imza atma şansı da olmuştur. Markanın ilk modeli Aristide Faccioli tarafından tasarlanmıştır. Bu modelin motoru arka kısımdaydı. Buda Fiat’ın ilklerinden biriydi. İkinci üretilen modeli olan Corsaise 24 beygir güce çıkabilen bir modeldi. Marka 1908 yılında 1F modelini ürettir. Bu model motorla şanzımanı bir noktada toplamayı başarmıştı. Bu tasarım daha sonra Avrupa ve Amerika’da sıkça kullanıldı.

Firma Amerika’da fabrika açtıktan sonra ise daha büyük araçlar üretmeye başladı. Zero modeli firmanın 4 kişilik ilk tasarımıydı. Daha sonra bu model Avrupa’da da satışa sunulmuştur. 1912 yılından sonra Fiat Zero’nun 4 kişilik bir modeli piyasaya sunuldu. Bu modelde alıcılara 4 ya da 6 silindirli motorlar arasından seçim yapma şansı da verildi.

1914 yılından sonra marka Rusya’da bir şube açtı. O yıllar birinci dünya savaşı yaşandığından dolayı sivil araçlar yerine ağırlığını askeri araçlara verdi. 1919 yılında piyasaya sunduğu 501 modeli oldukça fazla sattı. Aynı şekilde 502 modeli de dayanıklılığıyla oldukça beğenildi. Sahra Çölünü aşabilen model büyük taktir kazandı. 1920 yılından sonra şirket yeni bir şanzıman tasarladı. 4 vitesli bu tasarım motor verimliliğini de büyük ölçüde artırıyordu. 1922 yılında şirket İtalya’nın Lingotto şehrinde oldukça büyük bir fabrika açtı. 

Bu fabrikada üretile 519 modeli 6 silindirli bir motora sahipti. Valfleri motor silindirinin üst kısmında yer alıyordu. Frenleri yenilenmiş ve motor tasarımı daha kompakt bir hale getirilmişti. Bu haliyle 70 kilometreye kadar çıkabilen araç insanları heyecanlandırmıştı. Bu şekilde araçlarını değiştirerek ve yenileyerek yoluna devam eden marka kompakt modelleriyle sevildi.

Buji kablosu arızası nasıl anlaşılır? Kızdırma bujisi arızası özellikle soğuk havalarda ve sabahları çok can sıkıcı olabilir. Acil bir işiniz var veya yetişmek zorunda olduğunuz bir yer var marşa basıyorsunuz ancak araç çalışmıyor. Bu genelde can sıkıcı bir durumdur. Buji kablosu arızasından bahsetmeden önce buji nedir bu sistem nasıl çalışır öncelikle ondan bahsedelim.

Ateşleme bobini aküden aldığı ufak voltajı yükselten bir parçadır. Yaklaşık olarak 12V gibi bir gücü 25.000 volta dönüştürür. Bu oldukça yüksek bir değerdir ve kayıpsız bir şekilde bujilere taşınmalıdır. Bu görevi yerine getiren kablolara ise buji kabloları denir. Oldukça kalın ve dayanıklı bir malzemeden olması son derece önemlidir. Bujilere gelen bu yüksek voltaj ile yakıt ateşlenmesi sağlanır ve ardından aracınız harekete geçmek üzere çalışır duruma geçer. Peki, Buji kablosu arızası nasıl anlaşılır? İşte detaylar!

Buji ve Buji Kablosu Arızası Nasıl Anlaşılır?

Buji kablolarının bir anda zarar görmesi çok nadirdir. Öncesinden size haber verecek sinyaller çakacaktır. Arabadan biraz olsun anlıyorsanız anormal bir durum olduğunu anlama ihtimaliniz yüksektir. Bu aşamada birtakım belirtilere dikkat etmek gerekmektedir. Aracınızın her zamanki çalışma sesini biliyorsunuzdur.

Buji arızası öncesinde araçta titreme olabilir ve motor normalden daha sarsıntılı bir halde çalışabilir. Özellikle soğuk havalarda ilk marşta çalışmıyor, zor çalışıyor olabilir. Özellikle uzun soluklu rampalarda veya yüksek devirlerde iken aracınız gaz yemiyor ve çekişi düşüyor olabilir.

Daha da ileri seviyede ise yani birden fazla kablo deforme olduysa araç rölantide çalışırken devrini ayarlayamayabilir ve stop edebilir. Bu tür belirtiler varsa çok yüksek bir ihtimal ile buji kablolarınız yıpranmıştır. Araçtan biraz daha iyi anlayanlar kaputu kaldırıp kabloları kontrol edebilir. Bujilere gelen kablolarda oksit varsa, deforme olduysa, dışında soyulmalar var ise sorun kesinlikle buji kablolarından kaynaklanmaktadır.

Buji Arızası Belirtileri Nedir

Bujilerin çalışma prensibi en basit şekilde şu şekilde açıklanabilir; ısı enerjisini hareket enerjisine dönüştürür. Yani aracın çalışmasını sağlar. Peki; bujilerde herhangi bir sorun olduğu takdirde ne yapmalısınız? Bu durumu ustaya gitmeden önce kendinizin anlaması mümkün mü? Tabii ki bunun cevabı evet. Araçlar normal zamanlarda marşa bastığınızda kısa süre içinde çalışır fakat kızdırma bujilerinde sorun olan araçlarda durum böyle değildir. Bujilerin arızalı olduğunu gösteren en büyük olay aracın geç çalışmasıdır.

Hatta daha ileriki seviyelerde hiç çalıştıramamanız bile muhtemeldir. Bujiler ateşleme sistemi için yakıt kullandığından dolayı araç eskiye oranla daha fazla yakıt yakmaya başlar. Seyir halinde iken gaz yememe veya motorun teklemesi gibi durumlar da yaşamanız olasıdır. Aracın çekişinde de belirgin bir seviyede düşüş olur. Bujiler ve buji kablolarının belirtileri nerdeyse aynı sayılabilir. Bu yüzden ilk olarak kabloları kontrol ettirmenizi öneririz. Kablolarda olan deformeyi tespit etmek daha kolaydır. Eğer kablolarda sorun görünmüyor ise çok yüksek bir ihtimal ile sorun bujilerdedir.

Buji Kablosu Arızası Belirtileri Nelerdir

Buji kabloları ve buji arızalarının belirtilerinden yukarıda da bahsettik. Genel olarak bu ikisinin belirtileri aynıdır denebilir. Özellikle soğuk havalarda kızdırma bujisi arızalı olanlar ilk marşta eziyet çekerler. Kızdırma bujisi veya kablolarda olan herhangi bir arızayı tespit ettikten sonra nasıl çözebilirsiniz şimdi de bunlardan kısaca bahsedelim sizlere.

Öncelikle şunu söylemeliyim ki buji değişiminin net bir süresi yoktur çünkü bu birçok faktöre bağlıdır. Araç yapısı, sürücünün aracı ne kadar bilinçli kullandığı gibi etkenler süreyi doğrudan etkiler. Bazıları bozulana kadar kullanırken bazıları ise belli kilometrelerde yenilemeyi tercih eder.

İlk olarak sanayide bir ustaya gitmenizi öneririz çünkü her işte olduğu gibi işi bilen birinin yapması daha uygun olacaktır. Motor kapağı yerinden çıkarılarak motor sistemi çıplak gözle görülür hale getirilir. Ardından buji kabloları ve bobinler de yerinden çıkarılarak bujilere ulaşılır tabii bazı araçlarda ulaşım daha kolay olabilir bu araçtan araca değişebilir. Bu esnada kablolar da kontrol edilir. Bujiler sıra ile yerinden çıkarılıp elektrik enerjisi verilerek patlak olup olmadığı kontrol edilir.

Sonrasında araca uygun buji takımı alınır ve sırayla yerine takılır. Ardından sökülen parçalar yerine tekrar takılır ve buji değişim işleminin sonuna gelinir. Artık aracınızda tekleme, geç çalışma, gaz yememe, fazla yakıt tüketimi gibi sorunlar kalmayacaktır. Sizlerin aracında da yukarıda belirtilen sorunlar varsa çok yüksek bir ihtimal ile buji sisteminizde bir arıza vardır.

Ruhsat seri no öğrenme konusunda karşımıza birden fazla seçenek çıkacaktır. Ruhsat seri numarası EGM (Emniyet Genel Müdürlüğü) tarafınca kayıtlı bir numaradır. Araca ait verilerin kaydı için kullanılır. Toplamda iki harf ve altı rakamdan oluşur. Ruhsat seri numarasını aracın kimliği olarak düşünebilirsiniz. Taşıtın herhangi bir kaza durumunu, kimin adına kayıtlı olduğunu gibi sayısız bilgiye ruhsat seri numarası ile ulaşabilirsiniz.

İlk olarak 2010 yılında EGM ve TRAMER iş birliği neticesinde ruhsat seri numarası hayatımıza girmiştir. Polis çevirmelerinde aracın sıkıntılı bir durumunun olup olmadığı, alım satımlarda borçlu olup olmaması gibi durumlarda ruhsat seri numarası büyük kolaylık sağlar. Bunların yanında kasko yaptırırken, sigorta yaptırırken, herhangi bir kaza durumunda da faydalanılır.

Ruhsat seri no öğrenme konusunda farklı seçenekler karşımıza çıkar. Ruhsat seri numarsının bir kimlik olarak düşünebileceğimizi söylemiştik. Kimliğimize erişmenin yollarını hepimiz biliyoruz. Peki; ruhsat seri no bilgisini nasıl öğrenebiliriz? Sadece sigorta şirketleri veya polislerin görebileceği bir şey değildir bu.  Araç sahipleri de kolaylıkla ruhsat seri numarasını görebilir.

Eski araç ruhsatlarını hatırlayanlar vardır aramızda. Eski ruhsatlar daha karışık ve bulmak istenilen bilgiye ulaşmak bir hayli zordu. Günümüz ruhsatlarına bakacak olursak her şey gayet açıkça ortadadır. Aşağıda sıraladığımız özellikler ruhsat seri no öğrenme konusunu pratik bir hale getirecektir;

• Aracınızın ruhsatını elinize alın
• Araç ruhsatınız tek yaprak ve iki kısımdan oluşacaktır.
• Ruhsatınızın sağ tarafa göz atınız. (Araç sahibine ait bilgilerin olduğu kısma)
• En alt sağ köşede Belge Seri: XX NO:…. kısmı aracınızın ruhsat seri numarasının yer aldığı bölümdür

Gördüğünüz gibi ruhsat seri numarasına ruhsatımıza bakarak ulaşmak bu kadar kolaydır. Trafik işlemlerinde, alım satımlarda özel, durumlarda bilmemiz gereken ve merak ettiğimiz ruhsat seri numarasına bakmayı öğrendik. Peki; ruhsat yanımızda yoksa nasıl öğrenebiliriz? Gelin birlikte şimdi de buna bakalım!

Ruhsat Seri No Öğrenme E Devlet

Aracınızın cüzdanı yanınızda yoksave ruhsat seri numarasına acil ulaşmanız gerekiyorsa e devlet üzerinden ruhsat seri numaranızı sorgulayabilirsiniz.  Ruhsat seri no öğrenme konusunda e-devlet pratik sonuçları beraberinde getirecektir. E-devlet üzerinden ruhsat seri numarası öğrenmeniz için; TC kimlik numarasıyla e-devlet şifrenizi biliyor olmak yeterli olacaktır. Şayet henüz e-devlet şifresine sahip değilseniz bunun için PTT şubelerine giderek, şifrenizi alabilirsiniz.

Ruhsat seri no öğrenme işlemi için ilk önce e-devlet sistemine giriş yapmalısınız. Sonrasında kimliğimi doğrula kısmından kimlik bilgilerinizi girerek; sorgula sayfasına geçiş yapmalısınız. Sorgulama sonrasında karşınıza üzerinize kayıtlı olan araçları göreceksiniz. Hemen yan sekmede yer alan detay bölümünü seçtiğiniz zaman aracınıza ait ruhsat seri no öğrenme konusunda isabetli bilgilere ulaşabilirsiniz.

Günümüzde e-devlet üzerinden ruhsat seri no öğrenme de dahil olmak üzere pek çok farklı bilgiyi öğrenebiliyoruz. E devlet şifreniz henüz yoksa almanızı şiddetle tavsiye ederim. Sadece araç ruhsat numarasına erişmek için değil bunun gibi birçok resmi işinizi halletmenize yardımcı olur. Bundan dolayı e-devlet sistemi, araç sorgulama işlemlerinin üst düzeyde yapılması konusunda kritik bir etkiye sahiptir.

E devlet üzerinden adına tescilli araç sorgulama sadece araç ruhsat seri numarası ile mi sınırlıdır? Tabii ki hayır! Araca ait tüm bilgilere bu sayfadan ulaşabilirsiniz. Trafik cezası, vergi borcu, sigorta durumu, borçlu olup olmadığı, muayenesi gibi birçok bilgiye ulaşmak mümkündür. Böylece aracınıza ait pek çok farklı bilgiye son derece pratik bir şekilde erişebilirsiniz.

Ruhsat Seri No Öğrenme Nerelerden Öğrenilir?

Ruhsat seri no öğrenme elektronik ortamlarda, Emniyet Genel Müdürlüğünde, Trafik Sigortaları Bilgi Merkezi’nde arşivlenmesinin bir diğer artısı da dolandırıcıların işini zorlaştırmasıdır. Düşünün aracın kimliğinin olmadığını. Dolandırıcı ve kötü niyetli insanlar hasarlı, kazalı, borçlu kısaca sıkıntılı araçları istedikleri gibi alıp satabilir. İnsanları dolandırabilir. Ruhsat seri no bu tür vakaların da önüne geçiyor. Bundan dolayıdır ki özellikle ikinci el araç alım ve satımlarında ruhsat seri no konusunu dikkate almalısınız.

Ruhsat seri numarasının artılarından bahsetmeye devam etsek bu yazımız bitmez. Ancak son bir örnekle kapanışı yapmak istiyorum. Çalıntı araçlar veya aranan araçların bulunmasında da polislerimize büyük fayda sağlar. Anlayacağımız ruhsat seri numarası araçlarımız için çok önemli bir belgedir. Bütün bu bilgiler ışığında Ruhsat seri no öğrenme işlemini e-devlet üzerinden pratik bir şekilde yapabilirsiniz.

Hurda belgeli araç trafiğe nasıl çıkar? Bir kaza ya da yaşlanma neticesinde fonksiyonlarını kaybetmiş araçlara kısaca hurda denilmektedir. Bir araca hurda belgesi almak için en az 16 yaşında olması gerekmektedir. Birçok insan hurda belgesi ile çekme belgesini karıştırabilmektedir. Bu kişiler için söyleyelim hurda belgesi ve çekme belgesi aynı şeyler değildir. Eğer bir araç hurda belgesi alırsa bir daha hiçbir şekilde trafiğe çıkamaz.

Araç baştan aşağı yenilense bile bu aracın yeniden tescil ettirilip trafiğe çıkarılması mümkün değildir. Kişiler genelde eski olan ama hala çalışmaya devam eden araçlarını daha fazla vergi ödememek için hurda belgesi alarak trafikten düşürmektedir. Bir kere araca hurda belgesi alındıktan sonra araç trafikte görülürse sahibi para cezası ödemek zorunda kalır. Şu an bu para cezasının miktarı 3,698 TL olmuştur. Bundan dolayıdır ki bu tarz bir ceza ödememek için hurda belgeli aracınızla trafiğe çıkmamalısınız.

Eğer hurda belgeli bir aracım var bununla ne yapabilirim diyorsanız öncelikle bu araçların alım satımında bir mahsur yoktur. Parçalarını şasi numarası gibi araca özgü bilgilerin yer aldığı kısımlar hariç satabilirsiniz. Özellikle antika gözüyle bakılan ve değer verilen araçların parçaları oldukça iyi rakamlara gitmektedir. Aynı şekilde antika değeri olan araçları koleksiyonerler de alabilmektedir.

Aracınıza hurda belgesi alabilmek için öncelikle Vergi Dairesinden herhangi bir vergi borcu olmadığına dair yazı çıkarmalısınız. Daha sonra trafik cezası varsa bunları ödeyip kapatmalısınız. Eğer araç üzerinde icra ya da ipotek varsa bunları da kaldırmanız gerekir. Daha şoförler ve otomobilciler odasına başvurmanız gerekir. Burada aracınızı hurdaya çıkarmak istediğinize dair bir dilekçe oluşturmalısınız. Daha sonra bununla birlikte Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne gidip aracınızı trafikten düşürebilirsiniz. Peki, Hurda belgeli araç trafiğe nasıl çıkar? Dahası Hurdalı araç trafiğe çıkabilir mi? İşte detaylar!

Hurda Belgeli Araç Trafiğe Çıkabilir Mi

Hurda belgeli bir araç bir daha trafiğe çıkamaz. Fakat çekme belgeli aracın yeniden trafiğe çıkması mümkündür. Bunun için şu aşamaları izleyebilirsiniz;

• Öncelikle çekme belgesi bulunan araç muayeneye götürülmeli ve arıza, hasar bulunmadığı tespit edilmelidir.
• Eğer muayene sırasında bir sorun tespit edilirse tamir sonrası yeniden muayeneye sokulmalıdır.
• Muayene onay formu alındıktan sonra araca zorunlu sigorta yaptırılmalıdır.
• Daha sonra onay belgesi ve sigorta poliçesiyle notere gidilir.
• Noterde belgenin kaldırılması ve trafiğe çıkma belgesi için gerekli ücret yatırılır.
• Son olarak Şoförler Odasına gidilir. Plaka belgesi için müracaat edilir.
• Şoförler odasında ki işlemler tamamlandıktan sonra artık araç yeniden trafiğe çıkabilir

Görüldüğü üzere hurda belgeli araçların trafiğe çıkması için takip edilmesi gereken bir yasal süreç çıkar. Bu yasal sürecin son derece titiz bir süreci beraberinde getirdiğini ifade edebiliriz. Bu aşmada hurda belgeli araçların trafiğe çıkış sürecinin yönetilmesi için profesyonel bir destek almak her zaman önerilmektedir.

Hurda Belgesi Nasıl Kaldırılır

Hurda belgeli araçlar sadece alıp satılabilir artık bu araçların trafikte yeri yoktur. Öncelikle yukarda sıraladığımız aşamalarla aracınızın çekme belgesini kaldırabilirsiniz. Haliyle aracınız trafiğe çıkmaya hazır hale gelir. Bu sırada hangi belgelere ihtiyacınız olduğunu merak ediyorsanız bunları şu şekilde sıralayabiliriz;

• Çekme belgeli araçlara sigorta yaptırılırken iki aşamalı bir süreç uygulanır. Öncelikle geçici sigorta yapılır. Daha sonra aracın trafiğe çıkması onaylanınca kalıcı zorunlu trafik sigortası yapılır.
• Araçta donanımsal değişikler varsa bununla ilgili belgeler muayene sırasında istenmektedir. Bunları mutlaka muayeneye götürmelisiniz.
• Muayenede egzoz ölçüm ile ilgili sonuçta almalısınız.
• Aracınızı sürekli çekiciyle taşımak istemiyorsanız muayeneye giderken ek 33/A belgesi alabilirsiniz. Bunun için Trafik Tescil Şubesine uğramanız gerekir.
• Notere giderken muayene işleminden sonra çıkan tescil belgesi yanınızda olmalıdır. Ayrıca kimlik fotokopisi, trafik sigorta poliçenizi de götürmelisiniz.
• Aracı yeniden trafiğe çıkarmak için gerekli noter ücreti 400 TL dir. Trafik sigortası ise araca göre 700-1300 TL arasında tutacaktır. Muayene ücreti ise 500 TL civarında olacaktır. Plaka bastırma ücreti ise 390 TL olacaktır.  
• Bu masraflar haricinde artık taşıt vergisi ödeyeceğinizi de hatırlatmak isteriz.

Egea ünlem işareti nedir? Ünlem işareti genel olarak aracınızda bir arıza olduğunu ifade etmektedir. Ünlem işareti pek çok farklı nedene bağlı olarak yanabilmektedir. Egea ünlem işareti kimi zaman park lambasında ya da fren lambasındaki hatalara benzer etkilere sahip olabilir. Bundan dolayı şayet ünlem işareti yandıysa; tamircinize gitmekte fayda vardır.

Günümüzde araç fiyatları yükseldiğinden dolayı kişiler araçlarının bozulmasından oldukça korkuyor. Konforlu ve az yakıt harcamasıyla bilinen Fiat Egea ’ya sahip olan kimselerde bu durumdalar. Ön konsollarında ünlem işareti yanınca büyük paniğe kapılıyorlar. Eğer aracınızda böyle bir ünlem yanmaya başlarsa nedeni için bir servise gitmeniz en doğrusu olacaktır. Bu uyarının çıkmasının birçok nedeni olabilir. Egea ünlem işareti, aracınızda bir arıza olduğunun göstergesidir.

O nedenle de uyarı sönse bile aracınızı daha fazla kullanmamanız en doğrusu olacaktır. Örneğin otomatik vitesli araçlarda ünlem çıkmasının anlamı farklıdır. Aracın etkin şekilde frenleme yapmasını sağlayan EBD sisteminde bir sorun olduğu anlamına gelebilir. Eğer bu sistem arızalanmışsa aracınızın hareket halinde aniden frenleri kitlenebilir. Bu durum da feci kazalara sebep olabilir.

Olası bir arıza anında yoldaysanız aracınızı kenara çekmeniz gerekir. Öncelikle kaputu açıp gözle görülür bir sorun olup olmadığına bakmalısınız. Riske girmek istemezseniz yol yardımı arayabilirsiniz. Böylece aracınız çekiyle alınır ve servise bırakılır. Sadece kendi canınızı değil trafikte ki diğer araçları da riske atmamış olursunuz. Genelde ünlem işareti mekanik bir arızanın habercisi olmaktadır. 

Fiat Egea Sarı Ünlem İşareti

Egea model araçlarda sarı ünlem yanması otomatik viteste bir sorun olduğu anlamına gelebilir. Aracınız arıza sonucunda geri vitese taktığınızda bu komutu yerine getirmeyebilir. Siz gaza bastığınız halde devir yükselmeyebilir. Ayrıca sarı ünlem işareti yandıktan sonra başla uyarı ışıklarının yanıp yanmadığına da bakmanız gereklidir. Örneğin ABS ışığı da ünlemle beraber yanıyorsa frenleme sisteminizin bozulduğu anlamına gelir.

İkaz lambası anlık olarak bir sistem sorunu nedeniyle anlık yanmış olabilir. Bu durumda;

• Aracı istop ettirin
• Bir süre bekleyin
• Kontak anahtarını ikinci konuma getirin
• Fren pedalına basılı tutmayı unutmayın
• Hafif gaz verin
• Göstergelerin tekrar baştan başladığından emin olun

Eğer ünlem sönmüşse bu anlık bir durum olduğunu gösterir. Ama yine de servise göstermeniz gereklidir. Ama ünlem işareti yine yanıyorsa bu ciddi bir durumun varlığına işaret eder. Mutlaka en yakın servise gitmeniz gereklidir. Aracınızda bir arıza olduğu aşikardır. Sorunu kendiniz düzeltmeye çalışmamalısınız. Profesyonel ellerde sorununuz kalıcı olarak çözülecektir. Özellikle eski bir araçta bu uyarıyı alıyorsanız yıpranan parçalar arızaya sebep olmuş olabilir. Egea ünlem işareti bazen üçgen içinde ünlem olarak da karşımıza çıkmaktadır.

Fiat Egea Üçgen İçinde Ünlem

Geçmiş zamanlarda araçlar oldukça analoglardı. Bu nedenle arıza verdiklerinde ustalar sistemin işleyişine bakıp sorunu anlayabiliyorlardı. Fakat araçlar dijitalleşmeye başladıkça sorunların tespiti de zorlaştı. Bu nedenle araçlar yavaş yavaş sensörlerle donatılmaya başladı. Bu sayede ustalar görünen ikaz ışıklarından ya da araçların OBD sisteminden çektikleri verilerden tespit yapabiliyorlar. Ayrıca gelişmiş servisler parçaların verimliliğini ölçen cihazlarda kullanmaktadır.

C segmentinde olan Fiat Egea da 2015 yılında duyurulmuş bir araç olarak oldukça donanımlıdır. Her ne kadar bu araçtan sonra Bravo, Linea, Stilo gibi üst modeller çıkmışsa da Egea da gelişmiştir. Üzerinde oluşan arızalarını belirten çok sayıda uyarı ışığı bulunmaktadır. Bu ışıklar sayesinde ABS ve otomatik vites arızalarını haber verebilmektedir. Bunun yanında motor arızalarını ve yağının bittiğini de uyarı ışıklarından anlayabilirsiniz.

Egea’nın ön konsolunda yer alan üçgen içinde ünlem işareti de bunlardan birisidir. Bu işaret lambalarda bir arızayı işaret eder. Ayrıca sigortalar attığında ya da elektrik sisteminin bir noktasında arıza olduğunda da bu işaret yanar. Böyle bir durumda ampuller de sorun varsa gözlemleyerek anlayabilirsiniz. Ama ampullerde sorun yoksa mutlaka servise gidip elektrik sistemine baktırmanız gerekir. Eğer aracınızın içinde duman ya da yanık plastik kokusu varsa kısa devre mevcut olabilir. Bu durumlar yangın çıkmasına sebep olabilir. O nedenle bu işareti gördüğünüzde temkinli olmanızı öneririz.

D segmenti SUV araçlar kendine özgü tasarımlarla dikkat çekici bir etkiye sahiptirler. Bu araçlar son günlerin en çok kullanılan araçları olarak popülerliğini koruyor. Bu araçları en önemli özelliği fiyat performans ürünü olma özelliğidir. Araçlar II. Dünya Savaşından bu yana birçok alanda kullanılan kaliteli araçlardır. Manuel ve otomatik kullanım desteğiyle her daim ilgileri üzerine çekmeyi başaran bu araçların popülerliği günümüzde fazladır. D segmenti SUV araçlar Skoda Kodiaq ve Peugeot 5008, ile Volvo XC60 gibi kendine özgü tasarımlarla desteklenmektedir.

Sportif amaçlarla kullanılan araçlar her açıdan isteneni en iyi şekilde sağlamayı başarıyor. Geniş oturma olanaklarının yanı sıra bagaj hacimleriyle ilgileri üzerine çekmeyi başaran bu araçlar fırsatlarla dolu bir hizmet olanağını sizlere sağlar. Engebeli bölümlerde bu araçlar günümüzde sizlere birçok açıdan fırsatlar sunar. Engebeli arazilerin vazgeçilmez araçları olan bu araçlar pek çok açıdan önemlidir. KIA SUV araçlar bu segmenti en önemli araçları olarak biliniyor. D segmenti SUV araçlar  söz konusu olduğu zaman ülkemizde daha çok Toyota RAV4 ile Seat Tarraco modelleri karşımıza çıkmakla birlikte Renault Koleos de iddialı modeller arasında yer almaktadır.

Aynı zamanda geniş bagaj hacimlerinin yanı sıra kaliteli ve konforlu sürüş yetenekleriyle de ilgileri üzerine çekmeyi başarıyorlar. Kaliteyi ön planda tutan SUV araçlar her açıdan isteneni en iyi şekilde sağlamayı başaran kaliteli araç modelleri olarak ön plana çıkmayı başarıyor. Bu marka araçların popülerliğini her geçen gün yeni marka özellikleriyle ilgileri üzerine çekmeyi başarıyor. Markanın araçları sizlere isteneni sağlamayı başaran ve ayrıcalıklı hizmet olanaklarına sahiptir. Dolayısıyla her açıdan bu araçlar kalitesiyle ön plana çıkaran ve araç sahiplerine konfor sağlayan avantajlı D-Segmenti model araçlar olarak biliniyorlar.

En İyi D segmenti SUV araçlar 

D segment araçlar son zamanların kaliteli araçları olarak en iyiyi sizlere sunan prensipli araçlardır. Bu araçlar;

1. Volvo- XC60
2. Audi Q serisi
3. BMW X-3 Serisi,
4. Skoda,
5. Nissan X,
6. Mercedes serisi,

Olarak ön plana çıkmayı başarıyor. Araçların son günlerde kullanım olanaklarının oldukça gelişmiş olması ve geniş arazilerde kişilere avantajlar sağlaması ilgileri üzerine çekmesinde etkili olmuştur. D-Segment araçlar en iyiyi kişilere zorlu arazi şartlarında sunan günümüzün eşsiz tasarımlı araç segmenti ürünleridir.

Araçların kullanım fonksiyonlarının geniş olanaklarda olması ve lüks markaların araçlarına ev sahipliği yapması onları popülerleştiren en önemli detay konuları arasında ilk sırada yer alıyor. Segmentin araçları aynı zamanda sürüş yetenekleriyle de ilgileri son günlerde üzerine çekmeyi başarmış düzeydedir.

Performans açısından verimliliği en iyi şekilde sağlamayı vadede d-segment araçlar sizlere en iyi sürüş deneyimi imkanı sağlamayı başarıyor. Böylelikle kaliteli bir araç segmentinden yararlanma fırsatlarına sahip olma deneyimine erişim sağlayabiliyorsunuz. D segmenti SUV araçlar 2023 yılı itibariyle de adından sıklıkla söz ettireceğe benzeyen tasarımlar arasında yer almayı başarmaktadır.

D-Segmenti SUV Araçlar 2023 Modelleri Nelerdir?

2023 yılının gözde markaları Audi, Nissan, Volvo, Mercedes gibi birçok dev araç üreticisi firmanı d-segment araçları piyasada ilgi görmeye devam ediyor. Kaliteli araçlarıyla ön plana çıkan markaların araçları d-segment teknolojisinde devrim niteliğinde hizmetler sağlıyor. Bu araçlar üst ve günümüzde orta sınıf olarak adlandırılan araç yapısına sahiptir. Dolayısıyla kişilerin sıklıkla tercih ettiği günümüzün popülerliği yüksek ürünleri olarak ön planda aktif olarak rol oynuyor.

Üst düzey konfor olanaklarını sürücülere sağlayan d-segment araçlar en çok tercih edilen araç markalarına ev sahipliği yapmayı da başarıyor. Böylelikle kişiler tarafından sıklıkla tercih edilen ve ilgileri üzerine çekmeyi başaran kaliteli araçlar olarak biliniyorlar. Markanın araçları isteneni en iyi şekilde sunmayı vadeden günümüzün potansiyelli araç modelleri arasında ilk sırada yer alıyor.

Böylelikle kişiler bu araçlar vasıtasıyla en iyi hizmet olanaklarından faydalanarak fırsatlarla dolu bir hizmet imtiyazından yararlanma seçeneğine sahip oluyorlar. D segment SUV araçlar popülerliklerinden ödün vermeyen araçlar konumunda günümüz otomobil dünyasının en iyileri arasında yer almayı başarıyorlar. Böylece tam anlamıyla üst seviyede performans ortaya koyabilen tasarımlar karşımıza çıkıyor.