Son yılların en çok konuşulan arabalarından birisi de Alman marka arabalar arasında ilk sırada yer alan Volkswagen arabalar olarak ön plana çıkıyor. Arabaların en iyi sürüş konforunu sunmak amacıyla özel üretilmiştir. Güvenlik puanı arabalarının 10 üzerinden 9 olarak puanlanmıştır. Teknik özellikleriyle sürücülerin ilgisini çektiği kadar bu arabalar donanımsal özellikleriyle de sürücülerin ilgisini çekmeyi başarıyor. Volkswagen engelli araç fiyatları hakkında merak ettiklerinize bu yazımızda yer verdik!

Arabaların hız sabitleme sistemi başta olmak üzere kör nokta kontrol sistemi gibi özellikleri arabaların bulunuyor. Arabaların aynı zamanda şerit takip sistemi gibi pek çok farklı özelliğinin de bulunduğu biliniyor. Engellilik durumu bulunan vatandaşlar arabalarını  %50 ÖTV’siz ve %0 Özel Tüketim Vergisiz olarak satın alabiliyorlar.

Volkswagen Raporlu Araç Fiyatları

Volkswagen raporlu araç fiyatları söz konusu olduğunda bu durumu etkileyen birçok unsurun varlığından söz etmek mümkündür. Her şeyden önce raporlu araç satın almak istiyorsanız engel durumu bulunan raporu almanız gerekiyor.  engel durumu bulunan raporu alabileceğiniz en yetkili merciler devlet hastaneleri ve özel hastaneler olarak ön plana çıkıyor.

Heyet onaylı engel durumu bulunan yüzdenizin yazılı olduğu sağlık raporlarıyla engel durumu bulunan Volkswagen arabalar satın alınabiliyor. %90 üzerinde engel durumu bulunan vatandaşlar serinin arabalarını  %0 yani Özel Tüketim Vergisiz olarak satın alma fırsatına sahiptir %40 ile %89 arasında engel durumu bulunan vatandaşlar arabaları %50 Özel Tüketim Vergisi olarak satın alabiliyor.

Volkswagen Passat Engelli Araç Fiyatları Ne Kadar?

Volkswagen marka arabalar arasında en çok tercih edilen ve teknik özellikleriyle tanınıyor 1.5 motor kapasitesine sahip olan arabaların 150 HP beygir gücü bulunuyor. Aynı zamanda serinin arabalarının hem düz vites hem de otomatik vites olmak üzere 2 farklı segmentinin olduğunu bilmekteyiz.

Passat arabaların benzinli ve dizel motorlu yakıt sisteminin olduğu da biliniyor. Silindir hacmi arabaların 1299 cc olarak ön plana çıkarken, arabalarda hız sabitleme sistemi, navigasyon kontrol sistemi bulunuyor. Bunun yanında arabaların ekonomik sınıf sürüş modu bulunmaktadır. Arabalarda ön ve arka koltuklarda güvenliğin maksimum düzeyde olması açısından hava yastıkları mevcut durumdadır.

Volkswagen Tiguan Engel Araç Fiyatları 2023 – Güncel

Günümüz piyasasının en çok tercih edilen popüler marka arabalar arasında Volkswagen Tiguan arabalar yer alıyor.  Volkswagen arabalarının Özel Tüketim Vergisi indirimli fiyat listesinin oluşumunda vatandaşların engel durumu raporu doğrudan rol oynuyor. Tiguan arabalarının Özel Tüketim Vergisi oranı yaklaşık olarak %80 ile %110 arasında farklılık gösterir.

Katma Değer Vergisi oranlarına baktığımızda ise arabaların Katma Değer Vergisi oranlarının %18 düzeyinde olduğunu gözlemleyebiliriz. Ortalama olarak arabaların vergi oranı böylelikle minimum %98 maksimum ise %130 olarak ön plana çıkıyor. Tiguan arabalarını yüzde doksan ve üzeri engel durumu bulunanlar sıfır Özel Tüketim Vergisi avantajıyla satın alabiliyorlar. Böylelikle serinin en güçlü donanımsal özelliklerine ve teknik özelliklerine sahip arabalarını en iyi standartlarda satın alma avantajına sahip oluyorlar.

Volkswagen T-Roc ÖTV İndirimli Fiyatları

Özel Tüketim Vergisi indirimi engel durumu bulunan vatandaşlara özel olarak sunulan bir avantajdır. Bu avantajlardan faydalanabilmeleri için engel durumu bulunan vatandaşların mutlaka sağlık raporu almaları gerekiyor. Heyet onaylı sağlık raporu almak için yapmanız gereken devlet ve özel hastanelere başvurarak tam teşekküllü bir sağlık raporu istemektir.

Engelli raporunda yüzde durumunuz yüzde kırk beş ile yüzde seksen dokuz arasındaysa arabaları %50 Özel Tüketim Vergisi indirimli olarak satın alabiliyorlar. Eğer ki bu oranın üzerinde bir engel durumunuz varsa arabaları ÖTV’siz olarak satın alma hakkınız bulunuyor. Böylelikle ekonomik koşullar çatısı altında Volkswagen arabaları satın alarak en kaliteli arabaları sürme fırsatına sahip oluyorsunuz. Arabaların teknik özelliklerinin maksimum düzeyde olduğu gibi donanımsal özellikleri de arabaların maksimum düzeydedir. Dolayısıyla arabalar en iyi sürüş deneyimini engel durumu bulunan bireylere sunmayı başarıyor.

Arabadan benzin kokusu neden gelir? Aracın içinde benzin kokusu olması belirli parçaların bozulduğuna işaret eder. Sürücüler bu tarz belirtileri ciddiye almalıdır. Böyle bir durumda bir servise gitmek ve aracı detaylı şekilde inceletmek en doğrusu olacaktır. Peki, Arabadan benzin kokusu neden gelir? İşte arabadan benzin kokusunun gelmesinin ön plana çıkan sebepleri;

• Şamandıra contası eskimiş ve aşınmış olabilir.
• Depo kapağı tam oturmamış ya da aşınmış olabilir.
• Basınç tahliye valfi arızalanmış olabilir.
• Geri dönüş hortumlarında sorun olabilir.
• Enjektör benzin hortumunda delik olabilir
• Benzin tesisatında arıza olabilir.
• Ateşleme sisteminde arıza olabilir.

Aracın marka ve modeline göre değişiklik göstermekle birlikte benzin pompası arka koltuğun alt kısmında bulunmaktadır. Benzin şamandırası takılırken sızıntıların olmaması için conta takılmaktadır. Fakat conta bir süre aşınarak hava kaçırmaya başlayabilir. Böyle bir durumda aracın içine benzin kokusu dolacaktır. Aynı şekilde depo kapağının çevresinde de sızıntı önleyici kauçuk bir yapı bulunmaktadır. Bu yapıda bir süre sonra eskimekte ve benzin kokusu oluşmasına sebebiyet verebilmektedir.

Her iki durumunda çözümü ucuz ve hızlı şekilde yapılabilmektedir. Bu tarz basit arızalar dışında benzin aktarım sisteminde ve depolarında sıkıntılarda görülebilmektedir. Basınç tahliye valfi depo içinde ki fazla basıncı dengeleyen bir sistemdir. Çünkü benzin yapısı itibariyle genleşebilir. Eğer valf bozulursa bu durumda yüksek basınç oluşur ve araç içine kokular gelebilir. Geri dönüş hortumu yakılmayan yakıtın yeniden depoya tahliyesine yaramaktadır.

Bu hortumun bağlantı noktalarında kaçaklar olması veya delinmeler benzin kokusuna sebebiyet verebilir. Sürücüler ayırt edemeyebilir ama çiğ ve yanmış benzin kokusu ayırımı tamir işlerini kolaylaştıracaktır. Yanmış benzin kokusu motorla ilgili sorunları çiğ benzin kokusu ise benzin tesisatından kaynaklanana sorunları işaret eder. Sürücü bu detaylara hâkim değilse bu durumda aracın komple incelenmesi gerekebilir.

Arabanın İçine Benzin Kokusu Neden Gelir

Aracından benzin kokusu gelen kimselerin öncelikle benzin aldıkları istasyonu değiştirmeleri önerilir. Çünkü benzin kokusunun en basit sebebi kalitesiz yakıttır. Yine uzun süreler hareket ettirilmemiş araçların depolarında ki benzin bozulabilmektedir. Böyle durumlarda araç içine benzin kokusu gelebilir. Bu tarz durumlar geçicidir. İstasyon değiştirildiğinde ya da araç kullanılmaya başlandığında koku tamamen kesilecektir. Ama koku kesilmiyor devam ediyorsa bu durumda bir servise gidilmelidir. Çünkü aracın benzin tesisatında ya da motorda sorun olabilir.

Motor sorunlarında buji arızası ve oksijen sensörü arızası en sık görülen sorunlardır. Buji arızalarında yakı odalarının içine alınan benzin ve hava karışımı gerektiği gibi yanamaz. Bu durumda da benzin yanmadan dışarı atılır. Böyle bir durumda sürücüler egzozdan benzin aktığını fark edecektir. Aynı durum sensör arızalarında da olmaktadır. Doğru karışım elde edilemediği taktirde zengin yakıt denilen bir durum ortaya çıkar. Yakıt fazlalığı olan bu durumlarda da benzin yakılamadan atılır.

Haliyle sürücüler çiğ benzin kokusu duyacaktır. Bazı motorlarda kanister isminde bir sistem bulunmaktadır. Bu sistem benzin buharını biriktirir. Daha sonra araç çalıştırıldığında bunu motora göndererek motorun hızlıca ısınmasını sağlar. Bu sistem bozulduğundan buhar kokusu aracın içine dolabilir. Yeni araçlarda artık karbüratör sistemi görülmemektedir. Ama eski araçlarda karbüratör isminde benzin be yakıtı karıştıran bir sistem bulunmaktadır. İşte bu sistem araç LPG’li sisteme döndürüldüğünde arıza yapabilmektedir.

Kışın Arabadan Benzin Kokusu Neden Gelir?

Kışın arabadan benzin kokusuna dair şikayetlerin sayısında bir artış yaşanabilir.  Bu durum daha çok havaların soğumasıyla açıklanabilir. Kış ayarında özellikle aracınızı ilk çalıştırırken benzin kokusu hissedebilirsiniz. Burada karbüratör sisteminde bir arızadan da söz edebilir. Arıza durumunda da karbüratör sistemi içinde ki eski benzinin kalıntılarının kokusu araç içine gelebilmektedir.

Bu oldukça ciddi bir durumdur. Çünkü karbüratör içinde ki kalıntılar aracın yanması gibi oldukça kötü senaryolara sebep olabilir. Sürücüler bilmelidir ki benzin kokusu oluşması hem nahoş bir durumdur hem de önemli bir soruna işaret edebilir. Parçaların delinmesi ve benzinin dışarı dökülmesi oldukça tehlikeli bir durumdur. Yangınlara sebebiyet verme ihtimali vardır.

Böyle bir koku geldiğinde özellikle sızıntı olma ihtimaline karşı dikkatli şekilde kontroller gerçekleştirilmelidir. Eğer koku kısa süreler içinde geçmiyorsa en kısa sürede servise gitmek en doğrusu olacaktır. Aracın yanması ihtimali oldukça korkutucudur. Hem trafiği hem de araç içinde ki kişilerin hayatını tehlikeye atabilir. Böylece Arabadan benzin kokusu neden gelir? Sorusuna dair kapsamlı yanıtlar verdik!

Sigorta şirketlerinden az hasarlı satılan araçlar avantajlı bir şekilde araç satın almanın altın fırsatlarını sunar! İkinci el piyasasında yükselen fiyatların ardından araç almak isteyenler daha uygun fiyatlı piyasaları araştırmaya başladılar. Bu kişilerin yöneldiği piyasalardan birisi de sigorta şirketlerinin satışları oldu. Birçok sigorta şirketi hasar oranı yüksek olmayan araçların satışını gerçekleştiriyor.

• Sigorta şirketinin sattığı araçlar rakamsız hasar kaydı oluşturulan araçlardır
• Sigorta şirketi hasar almış aracın sahibi ile anlaşır
• Kasko bedelini öder
• Aracı da alıp ihale yöntemiyle satar

Bu araçlar ikinci el piyasasında ki fiyatlardan çok uyguna satılıyor. Ama bu araçları almadan önce dikkatli şekilde araştırma yapmak gerekiyor. Çünkü bazen sigorta şirketleri yanıltıcı bilgiler vererek satış fiyatlarını yükseltmeyi deneyebiliyor. Bu nedenle sigorta şirketinin köklü bir geçmişe sahip olup olmadığı ve önceki dönemlerde yaptıkları işler incelenmelidir. Eğer şirketin önceki satışları ile ilgili yorumlar varsa iyice okunmalıdır.

İkinci el piyasasında yükselen fiyatlarla beraber alıcılar bu tarz piyasalara kaydığından dolayı fırsatçılarda bu piyasalara yöneldi. Bu nedenle az hasarlı araç almakta güvensiz hale geldi. Satıcının yanında araçlarında deneyimli servislerde ekspertiz incelenmesi artık gereklidir. Mutlaka aracın aldığı hasar plaka ile hasar kaydı sorgulama sisteminden öğrenilmelidir. Özellikle yürür aksam hasar almışsa bu araçları almadan önce iki kere düşünmek en doğrusu olacaktır.

İmkân varsa yüzde 60 üstü hasarlı araçlardan uzak durulmalıdır. Eğer araçlar konusunda deneyiminiz yoksa bu konuda deneyimli birilerinin rehberliğinde hareket etmek çok daha avantajlı olacaktır. Kurumla sözleşme yapmak ve her adımı bir sözleşme dahilinde atmak da ilerde oluşacak sorunlarda hukuki olarak alıcıları koruyacaktır. Sigorta şirketlerinden az hasarlı satılan araçlar ilan yoluyla takip edilebilir.

Sigorta Şirketleri Hasarlı Araç Nasıl Alınır?

Sigorta şirketleri araç satışında ihale yöntemini kullanmaktadır. Şirketler sitelerinde araçları listelerler. Daha sonra ihaleye katılıp bir araca teklif vermek isteyen alıcılar siteye üye olurlar. İsterlerse otomatik teklif verme seçeneğini aktif edebilirler. Ama bu yöntem kontrolsüzdür. Fiyat arttıkça teklifi otomatik olarak artırır. İsterlerse de elle teklif verme seçeneğini aktif edebilirler. Bu yöntemde de verilen teklifleri sürekli kontrol etmek gerekir.

Şirketlerin yaptıkları satışlarda araçların hasar durumuna göre fiyatları artar ya da azalır. Az hasarlı araçlar yüksek fiyatlara satılırken yüksek hasarlı araçlar çok daha düşük fiyatlara satılır. Burada karar tamamen alıcıdadır. Alıcılar aracı almadan önce tamir masraflarını hesaplar. Tamir sonunda da aracın ne kadar efektif şekilde çalışacağını kestirmeye çalışır. Sonunda da yaptıkları değerlendirmelere göre alma ya da almama kararı veririler. Sigorta şirketlerinden az hasarlı satılan araçlar hakkında araştırma yapmanız, her zaman önerilmektedir.

İkinci el piyasasında artan fiyatların sonunda sigorta şirketlerinin ihaleli satışları çok daha değerli hale gelmiştir. Piyasaya son zamanlarda çok fazla alıcı ve satıcı girdiğinden dolayı burada da karışıklık olduğunu söylemek yanlış olmaz. Alıcıların zarara uğramamak için dikkatli hareket etmeleri elzemdir. Alıcılar araç seçerken yedek parçaları kolayca bulunabilen markaları seçmelidir. Yaşlı ve yorgun araçlar seçilmemelidir. Çünkü bu araçlar beklenmedik arızalar çıkarmaya meyillidir.

Ağır Hasar Kayıtlı Aracın Sigortası Çok Çıkar Mı?

Trafik kazası sonrası birden çok hasar alan araçlar hakkında hasar kaydı tutulur. Makyajlanarak basitçe çözülemeyen ve çoğunda aracın hava yastıklarının açıldığı bu kazarlar sonunda iki farklı sonuç ortaya çıkar. Araçlar ya pert belgesi alır ya da ağır hasarlı belgesi alır. Pert kaydı alan araçlar artık kullanılmaz hale gelmiştir. Ağır hasarlı araçlar ise belirlenmiş sigorta değerinde hasar almıştır. 

Ağır hasarlı olarak nitelendirilen araçlar artık trafiğe çıkması tehlikeli olan araçlardır. Bu nedenle bu araçların sigortası yapılırken genelde yüksek bedeller çıkar. Aynı şekilde kasko yapılacağı zamanda fiyatlar yüksek olacaktır. Çünkü bu araçların kaza riski yüksektir. Aracın tamir edilmiş olması, parçalarının tamamen değişmiş olması da bu durumu değiştirmez. Sürücülerin sorduğu bir diğer soruda bu araçların muayeneden geçip geçmeyeceğidir.

Eğer aracın sorunları giderilirse araç sorunsuz şekilde muayeneden geçecektir. Ayrıca sürücüler ağır hasarlı aracı alırlarsa dikkatli şekilde aracı yaptırabilir ve daha sonra ağır hasar kaydı kaldırma başvurusu yapabilirler. Fakat bu kayıtların silineceğine dair bir garanti yoktur. Aracın aldığı hasarın durumuna göre Sigorta Bilgi Merkezi bu başvuruyu reddedebilir. Böylece Sigorta şirketlerinden az hasarlı satılan araçlar hakkında ayrıntılı bilgilere yer verdik!

Frene basınca direksiyon titremesi, araç sürüşünü doğrudan etkileyen bir sorundur. Bu sorun pek çok farklı nedenden dolayı karşımıza çıkmaktadır. Direksiyon titremesinin sebebi olarak da otomobilde bulunan tekerlerin balans ayarlarında olan olası bozulmalardan kaynaklanabilir. Tekerlerin balans ayarların normal şartlara göre değişmiş olması tekerlerde sıvı salgısı oluşturur. Bu oluşan salgı direksiyonda titreme oluşturabilmektedir.

Balans ayarı bozuklukları ön tekerde meydana geliyorsa direksiyon da titreme yapar. Arka tekerlerde oluşan balans ayar bozuklukları ise otomobilin arka tarafında bulunan bagaj bölümünden arka koltuklara kadar uzanan bir titreme oluşturur. Otomobilde sürüş sırasında oluşan titreme yol güvenliğini ve yol rahatlığını bozabilecek durumlar ortaya çıkaracak durumlarla karşı karşıya kalmamamıza sebep olur. Ayrıca otomobilin ani durma problemi ortaya çıktığından ani durma gereksinimlerine otomobil cevap veremez hale gelebilir.

Frene basıldığında otomobilde oluşan titreme sebeplerinden rulman parçalarından oluşan mekanik problemlerden de kaynaklandığını söyleyebilmekteyiz. Rulman parçalar otomobil tekerlerinin deformasyona uğramadan ve tahribat almadan hareket etmesini sağlamaktadır. Rahat hareket eden ve deformasyona uğramayan tekerler yüksek dönüş hızlarına ulaşabilmektedir.

Rulmanlarda oluşan problemler rulmanların değiştirilmesi, yağlanması ile çözüme kavuşabilmektedir. Rulman parçalarının çalışması direk olarak hareket millerini etkilediği için otomobil direksiyonunda titreme oluşturabilmektedir. Frene basınca direksiyon titremesi can sıkıcı bir sorun olmakla birlikte sürüş güvenliğini de olumsuz yönde etkilemektedir.

Frene Basınca Direksiyon Neden Titrer?

Otomobillerde oluşan direksiyon titreme sorunlarının bir başka sebebi de arabanın çarpma esneme ve darbelere karşı soğurma görevi gören süspansiyon mekanizmasında oluşan problemlerden kaynaklanabilmektedir.  Süspansiyonda yer alan parçaların yerinden oynaması gevşemesi gibi durumlarda süspansiyon soğurma görevini tam yapamamakla birlikte alınan darbelerde, ani direksiyon hareketlerinde ve frene basma durumlarında direksiyonda titreme oluşturabilmektedir.  Frene basınca direksiyon titremesi sorunu gündeme geldiği zaman, karşımıza farklı çözüm önerileri çıkmaktadır.

Otomobillerde oluşan direksiyon titremelerinin bir diğer kaynağı motor parçalarından oluşan sebepler olabilmektedir. Motor kulağında oluşan problemler otomobilin direksiyonuna yansıyarak titreme oluşturabilmektedir.  Otomobilde yer alan fren mekanizmasında yer alan fren balatalarından kaynaklanan sorunlarda direksiyon titremesine yol açmaktadır. Fren mekanizmasın yer alan bağlantı elemanlarının üretim sıkılığında olmaması ve gevşemesi gibi durumlarda titreme sebepleri arasında gösterilir. Tekerlek jantlarının mevcut üretim durumuna göre eğrilik oluşturması da bir başka titreme sebeptir.

Frene Basınca Titreme Neden Olur?

Otomobillerin fren mekanizmalarının işlemesi fren pedalından oluşan kuvvetin hidrolik fren sıvısı ile tekerleklere yaptığı baskı sayesinde oluşan mekanizmanın bütünüdür. Otomobil tekerlerinde fren kuvveti olarak fren sisteminde yer alan fren disk aynalarıdır. Arıza durumunda fren diskinde oluşan sıvı otomobil direksiyonunu titretir. Sonuç olarak direksiyonun titremesi fren diskinde oluşan arıza durumundan dolayı ortaya çıkmaktadır. Frene basınca direksiyon titremesi can sıkan bir sorun olduğundan bu sorunun çözümü her zaman merak edilmektedir.

Otomobillerde frene basıldığı sırada direksiyonda oluşan titremeler yol güvenliği, direksiyon hâkimiyeti, manevra kabiliyetini azalttığı için bu tip arızaların çözümlenmesi büyük öneme sahiptir. Bu tarz durumlarda karşılaşıldığında otomobilimizin en yakın teknik servisine otomobilimizi götürerek arıza durumunu tespit ettirerek çözüme kavuşturmak en doğru yol olarak düşünülmesi gereken husustur.

Frene Basınca Direksiyon Titremesi Çözümü Nasıldır?

Otomobillerde oluşan direksiyon titremesi probleminin birçok kaynağı olabilmektedir. Titremeye yol açan sebep bulunarak çözüm aranmalıdır. Çözüm aramanın en iyi yolu otomobil servislerinde karşılaşılan problemlerine yönelik olarak alınan teknik ve mekanik çözümlerdir.

Lastik değişimlerinde mutlaka balans ayarı yapılması gerekmektedir. Lastiklere binen yük eşit dağıtılmıyorsa araba genelinde ağırlık merkezi sapması yapacağı için sürüş sırasında direksiyon titremelerine yol açar. Balans ayarı sorunları genelde otomobilde sürüş sırasında yüksek hızla gidilme durumlarında ortaya çıkmaktadır.

Rot ayarı sorunlarından otomobilde yer alan fren iletimini sağlayan rot dişlileri hasar görür. Bu gibi durumlarda tekerlekler mevcut ömründen daha kısa sürede kullanılmaz hale gelmekte ve fren basma durumunda tekerlere aynı kuvvette durdurma mekanizması devreye girmediği için direksiyonda titreme oluşturmaktadır. Gevşeyen ve ya değiştirilmesi gereken parçalardan oluşan titreme aşağıda ki şekillerde çözülebilir;

• Fren süspansiyon parçalarının gevşeyen kısımlarının sıkılaştırılması olası titreme durumunu çözebilir.
• Fren Disklerinin değiştirilmesi de oluşabilen titremenin önüne geçebilmektedir.
• Fren disklerinde oluşan arıza durumunda otomobilin mutlaka serviste çözüme kavuşacak ayarlamalar ile sonlandırılmalıdır.
• Fren mekanizmalarında yer alan parçaların sıkılaştırılması ve fren balatalarının değiştirilmesi olası durumlarda çözüm olarak karşımıza çıkmaktadır.
• Otomobil lastiklerinin ömrünü tamamlamış olmasından kaynaklı lastiklerin değiştirilmesi
• Jant eğriliğinden kaynaklı eğriliğin düzeltilmesi ve ya jantların değiştirilmesi
• Motor kulağı kaynaklı durumlarda parçanın yenilenmesi

Frene basınca direksiyon titremesi sorununun isabetli bir şekilde çözülmesi için bu alanda uzman olan tamircilere gitmek gerekmektedir.

Buji yağlanması can sıkıcı bir sorun olmakla birlikte bu sorunun neden kaynaklandığını biliyor olmak; tamir için daha isabetli kararlar almanızı mümkün kılar. Peki, buji yağlanırsa ne olur? Buji neden yağlanır? İşte bu sorular hakkında merak ettiğiniz bütün ayrıntıların tamamı! Buji yağlaması, genellikle gözden kaçan bir sorundur. Ancak her zaman dikkat edilmesi şart olan bir sorundur.

Bujinin yağlanmasının en belirgin sebebi; silindir içerisine daha doğrusu yanma odasına çok fazla miktarda motor yağının giriyor olmasıdır. Silindir bir motordaki en kritik parçadır. Silindir, birlikte çalışmak üzere tasarlanmış birçok parçadan oluşur. Bu parçalardan bazıları valfleri, pistonları ve bujileri içerir. Bu parçalardan herhangi birinin hasar görmesi veya işlevini yitirmesi aracınızın performansını olumsuz etkileyebilir. Buji, silindir kapağınızın düzgün çalışması için etkili olan bir paçadır.

Buji motorunuzun kalbi gibidir. Yanma odasında yakıtı tutuşturmaktan ve güç üretmekten sorumludur. Bir buji yağlandığında, aracınızın performansını etkileyebilir. Bu, normalden daha sık değiştirmeniz gerekebileceği anlamına gelir. Bir bujinin yağlanmasına neden olabilecek bazı yaygın neden; kirli veya tıkalı bir hava filtresidir. Böyle durumlar, fazla miktarda kaçak geçişe neden olabilir. Bu yanmamış yakıt daha sonra bujilerinize bulaşabilir ve bu da onları normalden daha yağlı hale getirir. Tüm bilgiler ışığında buji yağlanması aracınızın performansını doğrunda etkiler.

Buji yağlanırsa ne olur?

Şayet buji yağlanırsa soruna müdahale etmediğiniz zaman aracınızda öncelikli olarak aşırı yakıt tüketimi durumu yaşanılacaktır. Bujiler, ateşleme bobini tarafından enerji için elektrik yükü oluşturmak üzere tasarlanmıştır. Bu, optimum yanma verimliliği için silindir içindeki yakıtı tam olarak doğru zamanda ateşlemelerini sağlar. Bujin yağlanırsa, ihtiyaç duyduğunda elektrik yükü oluşturamayacaktır. Bu, düşük motor performansına ve silindirlerin kendi içlerinde verimsiz yanma nedeniyle yakıt tüketiminde artışa neden olur.

Özellikle aracınızda yanlış bir ayarınız veya kötü bir ateşleme bobininiz varsa, bu aynı zamanda aşırı yanmaya neden olabilir ve bujilerinizin normalden daha fazla yağlanmasına neden olabilir. Aracınızdaki bujileri düzenli aralıklarla kontrol etmek durumundasınız. Burada buji yağlanmasının bujinin yalıtkanına zarar verebildiğini rahatlıkla ifade edebiliriz. Hatta bu durum bujinin teklemesine veya motor bölmenizde geri tepme gibi başka sorunlara neden olmasına neden olabilir.

Buji motorunuzdaki yakıt karışımını ateşlemekten ve aracınızı sürmek için ihtiyacınız olan gücü üretmekten sorumludur. Bujilerde sorun yaşamanız demek, düşük performansa ve yakıt tüketiminde azalmaya yol açabilir. Ayrıca, otoyolda giderken veya acil durdurma sırasında olduğu gibi uygun olmayan zamanlarda motorunuzun stop etmesine neden olabilir. Tüm bu bilgiler ışığında buji yağlanması gündeme geldiği zaman altında yatan temel sorunlara dikkat etmek şarttır.

Bujiler neden yağlanır?

Mutlaka aracınızın bujilerini periyodik olarak yetkili bir tamirciye kontrol ettirmelisiniz. Bu, değiştirilmeleri mi yoksa basitçe temizlenmeleri ve yeniden boşluk bırakılmaları mı gerektiğini belirleyebilir. Bujiler bir motorun en önemli parçasıdır ve genellikle ihmal edilirler. Bujiler, aracınızın silindirlerindeki yakıtı ateşlemekten sorumludur Böylece aracınızın performansı için ne kadar önemli olduklarını fark edebilirsiniz.

Bujilerin yağlanmasının temel nedeni, aşınmış supaplardır. Supaplar aşındığında, yağ, ateşleme gerçekleşmeden önce yakıt ve hava karışımıyla karıştığı yanma odasına sızabilir. Bu, yalıtkan yüzeyinde teması azaltan karbon birikintilerine neden olur. Yağlı bujiler, motorla ilgili bir sorunun göstergesidir. Bujinin üstü parlak ve temiz olmalıdır. Ancak üzerinde yağlı bir film görürseniz, bu bir tür sorun olduğunun işaretidir.

Bujilerinizi düzenli olarak değiştirmeniz önemlidir. Çünkü aşınmış bujiler aracınızda zayıf yakıt ekonomisi, tekleme ve yavaş hızlanma gibi bir dizi soruna yol açabilir. Çok fazla ısı veya çok fazla yağ nedeniyle aşınmış bir buji, elektrotlarda onları tıkayacak ve kıvılcım üretme yeteneklerini azaltacak karbon birikintilerine de neden olabilir. Böyle bir durumda, aracınızın bilgisayarının bir tekleme meydana geldiğinde algılaması zor olabilir çünkü hiç kıvılcım oluşmayacaktır!

Buji yağlanması nasıl önlenir?

Buji yağlanması; aracınızda önemli bir sorunun varlığına işaret etmektedir. Bu sorunu önlemek için ilk önce nedenini bulma gerekmektedir. Bujiler genellikle buji yuvalarında yer alan yağ sızmaları gibi durumlardan kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla buji yağlanmasına yönelik olarak bir önlem almayı istiyorsanız; buji keçelerini gözden geçirmelisiniz. Bütün bu bilgiler ışığında buji yağlanmasının önlenmesi için aracınızın periyodik bakımlarını yakıdan takip etmek gerekmektedir. Ancak bu sayede aracınızda bu tarz bir sorun yaşamazsınız.

KTT çarpma nedir? İkinci el araç piyasasından alım yaparken araçla ilgili raporları iyi araştırmak ve dikkatli bir şekilde incelemek oldukça önemlidir. Aracı bir ekspertiz servisine götürmenin yanında geçmiş dönemlerden kalma KTT ve ERP raporlarının olup olmadığı da kontrol edilmelidir. Bu sayede geçmiş dönemde karıştığı raporlar üzerinden aracı değerlendirebilir ve ilerde size ne gibi sorunlar çıkarabileceğini hesap edebilirsiniz. Bu tutanak sayesinde bürokratik işlemler oldukça azalmıştır. Şoförler hızlıca bu formu doldurarak yollarına devam edebilirler.

Son zamanlarda sıklıkla karşımıza çıkan KTT çarpma nedir? KTT kaza tespit tutanağının kısaltılmış ismidir. Genelde ufak tefek hasarların olduğu kazalarda bu tutanak yardımıyla tespit yapılır. Araç alacağınız zaman kısa mesaj yoluyla yada internet üzerinden bu tutanakları sorgulatmanız mümkündür.  Online sorgulama yapmak için öncelikle e-devlet sayfasına girmeniz lazımdır. Ardından arama kısmına trafik poliçe ve hasar bilgileri yazmalısınız. 

Bireysel sorgulama için gerçek kişi yazmanız gerekir. Şirket üzerine olan araçları sorgulamak içinse tüzel kişi seçtikten sonra sizden plaka numarası isteyen bir sayda karşınıza çıkacak. Sorgulamak istediğiniz plakayı kutucuğa yazdıktan sonra sorgula seçeneğine basarsanız KTT bilgileri varsa erişebilir ve detaylarına bakabilirsiniz. 

Kısa mesajla sorgulama yapmak içinse KTT yazdıktan sonra bir boşluk bırakıp plaka numarasını yazıp ardından 5664 numarasına göndermeniz gereklidir. Ama belirtmemiz gerekir ki buradan elde edeceğiniz bilgiler resmî kurumlar tarafından tutulmuş kayıtlar değildir. Sadece şoförlerin kendi aralarında tuttuğu tutanaklardır. Resmî kurumlar tarafından yazılmış tutanakları incelemek içinse sigorta şirketlerinden bilgi almak gereklidir.

Ktt Çarpma Hasar Kaydı Ne Demek

KTT tutulduğu durumlarda;

• En az iki araç kazaya karışmıştır
• Araçlar kazadan sonra sorunsuz şekilde hareket edebilir durumdadır
• Sadece kozmetik hasar oluşmuştur
• İki kişinin de rızasının olması gerekmektedir
• Sadece maddi hasar bulunması gerekir
• Yaralanmalı kazalarda ne olursa olsun polis çağrılmalıdır
• Sürücülerin alkol yada uyuşturucu madde etkisi altında olmaması gerekir
• Her iki tarafında ehliyetinin bulunması gerekir

1 Nisan 2008 yılından itibaren yürürlüğü girmiş olan bu yöntem kişilerin işlerini oldukça kolaylaştırmaktadır. Bu işlem yürürlüğe girmeden önce kazaya karışan taraflar uzun süreler boyunca trafik polisinin gelmesini beklerdi. Bu süre zarfında trafikte bir sıkışma olur insanlar mağduriyet yaşardı. Bu yöntemin gelmesiyle beraber artık herkes aracında basit bir form bulunduruyor.

Form üzerinde 11 ayrı bölüm bulunuyor. İki taraf tutanak tutma konusunda anlaşırsa kişisel bilgilerini ve araç bilgilerini sırayla bu alanlara yazıyorlar. Ayrıca tarafların olay yerini bozmadan kazanın resimlerini çekmesi gerekiyor. Bu resimlerde daha sonra tutanağa işleniyor. Daha sonra kişiler isterlerse internet üzerinden bu tutanakları görebiliyor ve inceleyebiliyorlar.

Tutanak doldurulduktan sonra sürücüler bu raporu kendi trafik sigortası acentelerine iletiyorlar. Sigorta acenteleri de raporları Sigorta Bildirim ve Gözetim Merkezine gönderiyorlar. Kurum kişilerin verdikleri bilgilere göre olayı değerlendirip hangi tarafın ne kadar kusurlu olduğunu tespit ediyor. Belirlenen sonuç kısa mesajla taraflara bildiriliyor. Eğer iki tarafta kusurlarını kabul ederse gerekli ödemeler yapılıyor ve işlem tamamlanmış oluyor. Ama taraflar anlaşamazsa dosya Kaza Kusur Değerlendirme Komisyonuna iletiliyor. 

Ktt Çarpma Ne Demek

Kaza tutanağının doldurulmasına sol üst köşede yer alan kaza tarihi ve saatinin işlenmesiyle başlanıyor. Daha sonra kaza mahalinin bilgileri tutanağa yazılıyor. Burada il, ilçe, semt, cadde, sokak gibi bilgileri açık bir şekilde yazmak oldukça önemlidir. Eğer kazanın olduğuna şahitlik eden gördü tanıkları varsa bu kişilerin bilgileri de tutanağa işleniyor. Ardından sıra sürücülerinin bilgilerini yazmaya geliyor. A sütununa bir sürücünün B sütununa ise diğer sürücünün bilgileri giriliyor.

Her iki taraf kendi araçlarının modelini, markasını, kullanım çeşidini, plakasını tutanağa yazıyor. Kendi sigorta acentelerinin bilgilerini de ekliyorlar. Sıra araç krokileri üzerine kaza sonrası hasar alan kısımları işaretlemeye geliyor. Daha sonra taraflar standart kural tanımları arasından kaza olmasına sebep olanları işaretliyorlar. Kaza sırasında taraflar araçlarının hangi hızda hareket ettiğini de yazıyorlar.

Sıra taslak çizimine geliyor. Burada olay yerini kabaca resmetmek gerekiyor. Basit kutular yaparak araçlar temsil ediliyor. Daha sonra oklarla araçların hareketleri gösterilip olay betimleniyor. Son olarak sürücüler kendilerine ayrılan kısımlara olayla ilgili görüşlerini yazıyorlar. Ardından bilgilerinin doğruluklarını ettiklerini belirtip tutanağa imza atıyorlar. Bu işlem basamaklarından sonra tutanak tamamlanmış oluyor.

Kişiler yaptıkları bu işlem ile ilgili makamların bilgilenmesini sağlıyorlar. Yaklaşık 3 iş günü içinde olaylar değerlendiriliyor ve taraflara bilgi veriliyor. Haksız olan tarafın sigorta acentesi ödemelerin çoğunu karşılıyor. Kişiler servise gidip araçlarının tamirini yaptırıyorlar. Böylece KTT çarpma nedir? Sorusuna kapsamlı bir şekilde yanıt verdik!

Hurda belgeli araç trafiğe nasıl çıkar? Bir kaza ya da yaşlanma neticesinde fonksiyonlarını kaybetmiş araçlara kısaca hurda denilmektedir. Bir araca hurda belgesi almak için en az 16 yaşında olması gerekmektedir. Birçok insan hurda belgesi ile çekme belgesini karıştırabilmektedir. Bu kişiler için söyleyelim hurda belgesi ve çekme belgesi aynı şeyler değildir. Eğer bir araç hurda belgesi alırsa bir daha hiçbir şekilde trafiğe çıkamaz.

Araç baştan aşağı yenilense bile bu aracın yeniden tescil ettirilip trafiğe çıkarılması mümkün değildir. Kişiler genelde eski olan ama hala çalışmaya devam eden araçlarını daha fazla vergi ödememek için hurda belgesi alarak trafikten düşürmektedir. Bir kere araca hurda belgesi alındıktan sonra araç trafikte görülürse sahibi para cezası ödemek zorunda kalır. Şu an bu para cezasının miktarı 3,698 TL olmuştur. Bundan dolayıdır ki bu tarz bir ceza ödememek için hurda belgeli aracınızla trafiğe çıkmamalısınız.

Eğer hurda belgeli bir aracım var bununla ne yapabilirim diyorsanız öncelikle bu araçların alım satımında bir mahsur yoktur. Parçalarını şasi numarası gibi araca özgü bilgilerin yer aldığı kısımlar hariç satabilirsiniz. Özellikle antika gözüyle bakılan ve değer verilen araçların parçaları oldukça iyi rakamlara gitmektedir. Aynı şekilde antika değeri olan araçları koleksiyonerler de alabilmektedir.

Aracınıza hurda belgesi alabilmek için öncelikle Vergi Dairesinden herhangi bir vergi borcu olmadığına dair yazı çıkarmalısınız. Daha sonra trafik cezası varsa bunları ödeyip kapatmalısınız. Eğer araç üzerinde icra ya da ipotek varsa bunları da kaldırmanız gerekir. Daha şoförler ve otomobilciler odasına başvurmanız gerekir. Burada aracınızı hurdaya çıkarmak istediğinize dair bir dilekçe oluşturmalısınız. Daha sonra bununla birlikte Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne gidip aracınızı trafikten düşürebilirsiniz. Peki, Hurda belgeli araç trafiğe nasıl çıkar? Dahası Hurdalı araç trafiğe çıkabilir mi? İşte detaylar!

Hurda Belgeli Araç Trafiğe Çıkabilir Mi

Hurda belgeli bir araç bir daha trafiğe çıkamaz. Fakat çekme belgeli aracın yeniden trafiğe çıkması mümkündür. Bunun için şu aşamaları izleyebilirsiniz;

• Öncelikle çekme belgesi bulunan araç muayeneye götürülmeli ve arıza, hasar bulunmadığı tespit edilmelidir.
• Eğer muayene sırasında bir sorun tespit edilirse tamir sonrası yeniden muayeneye sokulmalıdır.
• Muayene onay formu alındıktan sonra araca zorunlu sigorta yaptırılmalıdır.
• Daha sonra onay belgesi ve sigorta poliçesiyle notere gidilir.
• Noterde belgenin kaldırılması ve trafiğe çıkma belgesi için gerekli ücret yatırılır.
• Son olarak Şoförler Odasına gidilir. Plaka belgesi için müracaat edilir.
• Şoförler odasında ki işlemler tamamlandıktan sonra artık araç yeniden trafiğe çıkabilir

Görüldüğü üzere hurda belgeli araçların trafiğe çıkması için takip edilmesi gereken bir yasal süreç çıkar. Bu yasal sürecin son derece titiz bir süreci beraberinde getirdiğini ifade edebiliriz. Bu aşmada hurda belgeli araçların trafiğe çıkış sürecinin yönetilmesi için profesyonel bir destek almak her zaman önerilmektedir.

Hurda Belgesi Nasıl Kaldırılır

Hurda belgeli araçlar sadece alıp satılabilir artık bu araçların trafikte yeri yoktur. Öncelikle yukarda sıraladığımız aşamalarla aracınızın çekme belgesini kaldırabilirsiniz. Haliyle aracınız trafiğe çıkmaya hazır hale gelir. Bu sırada hangi belgelere ihtiyacınız olduğunu merak ediyorsanız bunları şu şekilde sıralayabiliriz;

• Çekme belgeli araçlara sigorta yaptırılırken iki aşamalı bir süreç uygulanır. Öncelikle geçici sigorta yapılır. Daha sonra aracın trafiğe çıkması onaylanınca kalıcı zorunlu trafik sigortası yapılır.
• Araçta donanımsal değişikler varsa bununla ilgili belgeler muayene sırasında istenmektedir. Bunları mutlaka muayeneye götürmelisiniz.
• Muayenede egzoz ölçüm ile ilgili sonuçta almalısınız.
• Aracınızı sürekli çekiciyle taşımak istemiyorsanız muayeneye giderken ek 33/A belgesi alabilirsiniz. Bunun için Trafik Tescil Şubesine uğramanız gerekir.
• Notere giderken muayene işleminden sonra çıkan tescil belgesi yanınızda olmalıdır. Ayrıca kimlik fotokopisi, trafik sigorta poliçenizi de götürmelisiniz.
• Aracı yeniden trafiğe çıkarmak için gerekli noter ücreti 400 TL dir. Trafik sigortası ise araca göre 700-1300 TL arasında tutacaktır. Muayene ücreti ise 500 TL civarında olacaktır. Plaka bastırma ücreti ise 390 TL olacaktır.  
• Bu masraflar haricinde artık taşıt vergisi ödeyeceğinizi de hatırlatmak isteriz.

Emniyetten çıkma satılık araçlar konusu her zaman popüler konular arasında yer almaktadır. Araç fiyatlarının her geçen gün artmasından dolayı insanlar ucuza araç alabilmek için farklı yöntemler aramaya başladılar. İkinci el piyasasının yükselmesiyle birlikte birçok alıcı gümrük, emniyet gibi kurumlardan ihale usulüyle araç alma yöntemini araştırmaya başlamıştır. Eğer ikinci el bir araç istiyorsanız sizlerde bu yöntemle çok daha uygun fiyatlara aracınızı alabilirsiniz. 

İhale ile araç alma konusunda bilinen bir yanlış vardır. Bu araçlar hasarlı ya da kötü durumda ki araçlar değillerdir. Hakkında bağlama kararı çıkan araçlar tespit edildikleri zaman emniyetin otoparkına çekiliyor. Genelde bekleyen araçlar tozlu ve kirli göründüğü için hurda zannediliyor fakat biraz bakımla oldukça iyi hizmet edebilir hale geliyorlar. Bu nedenle bir aracı gördüğünüz resimlerden değerlendirmemeniz büyük önem arz ediyor.

Burada sahibinin ilgili borcu ödeyip aracı parktan çıkarması için bekletilen araçlar bir süre sonra ihaleye çıkıyor. Çoğunlukla araç sahibi iki yıl içinde borcunu ödeyip aracı geri almazsa bu durumda araç ihale ile satılıyor. Çünkü borç dolayısıyla icra takibi başlatılıyor ya da alacaklı kişi/ kurum borcunu tahsili için yasal yollara başvuruyor.

İhaleye çıkan araçları görmek için e-ihale sayfasını takip edebilirsiniz. Yine Ticaret Bakanlığı tarafından açılmış bu sayfaya üye olarak teklif de verebilirsiniz. Teklif vermek için hesabınızda vereceğiniz teklif kadar para bulunmalıdır. İhaleler 3 gün boyunca devam eder. Bu süreçte potansiyel alıcılar bütçeleri doğrultusunda artırım yaparlar. Son 30 dakika içinde en yüksek artırımı yapan veya ihale sonunda en yüksek teklifi veren aracı kazanır.  

Aynı sayfa üzerinden kazananlar duyurulur. Eğer bir ihaleyi kazanmışsanız ödemeyi onaylarsınız. Satış şartnamesi sizin belirttiğiniz adrese iadeli taahhütlü şekilde postalanır. İsterseniz bu evrakları elden de teslim alabilirsiniz. Ardından aracın çekilmiş olduğu parka teslim evrakları ile gidersiniz ve parktan çıkarırsınız.

Emniyetten Çıkma Satılık Araçlar Ankara

Emniyetten çıkma satılık araçlar avantajlı bir şekilde araç almanızı mümkün kılar. Özellikle Ankara’da Emniyetten çıkma satılık araçlar konusunun her zaman popüler olduğu rahatlıkla ifade edebiliriz. Emniyet parklarından birçok farklı marka ve model bulunmaktadır. Bunların içinden hangisini alacağınızı şu şekilde belirleyebilirsiniz;

• İhtiyaçlarınızın ne olduğunu belirleyin. Aile arabası mı yoksa spor bir araç mı istiyorsunuz? Az mı yaksın yoksa sizin için yakıt masrafı önemli değil mi? Şehir içinde mi kullanacaksınız yoksa şehirler arası mı?
• Kilometresinin olabildiğince düşük olmasına dikkat edin. Yüksek kilometreli araçlar genelde yorgun olmaktadır. İstediğiniz performansı vermeyebilir.
• Motor aracın temel parçasıdır. Aynı zamanda en pahalı parçalardan biridir. Bu nedenle ne kadar sağlıklı çalıştığını iyi araştırmadan almayın.
• Kaputun altını iyi gözleyin. Kablolarda aşınmalar, borularda yıpranmalar varsa iki kez düşünmeden almayın. Aracın bir arızası olabilir.
• Eğer aracın kaza kaydı varsa iyice araştırın. Basit kazalar görsel sorunlardan fazlasına yol açmayabilir. Ama araç takla atmış ya da büyük bir kazaya karışmışsa yürüyen aksamları hasar görmüş olabilir.

Emniyetten çıkma satılık araçlar konusunda detaylı bir araştırma sürecini yakından takip etmeniz bu tarz hizmetleri tam da beklendiğiniz etkide almanızı mümkün kılacaktır. Tam da bu noktada son zamanlarda emniyetten satılık araçlar konusunda motosikletlerin de popüler olduklarını ifade edebiliriz.

Emniyetten Çıkma Satılık Motosiklet

Emniyetten araç alanların yanında motosiklet almak isteyende birçok kişi bulunmaktadır. Özellikle spor motosikletlerin fiyatları oldukça yüksektir. Bu şekilde çok daha uyguna çok daha güçlü motorlar alınabilmektedir. Emniyetten bir motor almak için emniyetten bir araç almayla aynı basamaklar izlenmektedir. İhaleye katılırsınız. En yüksek teklifi verirsiniz. Ödeme yaparsınız. Satış belgenizle aracınızı alırsınız. Motorlarda da aynı araçlarda ki gibi bazı motorun durumuna bakmak önemlidir.

Yaşlı olmayan, kazaya karışmamış bir motor almak önemlidir. Ayrıca motorun piyasa fiyatına bakmanız gereklidir. İhale fiyatı piyasa fiyatının üzerine çıkarsa zarar edebilirsiniz. Mümkün olduğunda motorunuzu ucuza almaya çalışmak sizin avantajınıza olacaktır. Bazı kimseler kazalı motorları da almayı tercih edebilmektedir. Kazalı motorlar daha düşük fiyatlara satılır. Alan kişiler bu parçaları değiştirip motoru daha yüksek fiyatlara satma şansı bile bulabilirler. Eğer motorlardan anlıyorsanız bu şekilde alım yapmayı da deneyebilirsiniz. Emniyetten çıkma satılık araçlar bütçe dostu olduklarında sıklıkla talep edilmektedir.

Araç sahibi olmak isteyen ancak bankadan kredi çekemeyen ve özellikle yüksek peşinat tutarlarını tek seferde ödeyemeyecek durumda olan kişilerin, 10.000 peşinatla senetle araba alabilme imkânına sahip olabilmesini sağlayan pek çok galeri bulunmaktadır.

Bu galeriler, özellikle günümüzde artan araç fiyatları ve kişilerin alım gücünün düşmesi sebebiyle satışlarında araç sahibi olmak isteyenlere bu tarz önemli kampanyalar sunmaktadırlar.

Kişilerin araç sahibi olabilmelerinin önünde büyük bir engel olan yüksek peşinatları oldukça makul seviyeye çeken galeriler, aynı zamanda bu araçları senetle de satarak kişilerin uzun vadede borçlarını kendi diledikleri şekilde rahatça ödeyebilmelerini sağlamaktadırlar.

Senetle araba veren galeriler, özellikle araba almak için kredi çekmek zorunda olan ancak bankalardan kredi alamayan kişilerin de araç sahibi olabilmelerini sağlarken, kişiler galeri ile senet imzalayarak galeri tarafından belirlenmiş olan vade süresi boyunca ödemelerini yapması sağlanmakta bu yüzden de kişiler kolayca araba sahibi olabilmektedir.

Bazı galeriler, kişilerden araç satın alabilmeleri için yalnızca 10.000 TL gibi bir peşinat talep ederek, kişilerin özellikle araç sahibi olmak için ilk başta ödemeleri gereken yüklü miktardaki ödemeden kişileri kurtarmaktadır. 10.000 TL ödeyerek kişiler cebini zorlamasına gerek kalmadan aracı satın alarak kalan aylarda da taksitlerini ödeyerek seneti kapatabilmektedir.

20.000 Peşinatla Araba Veren Galeriler

Galeriler, araç satışları için farklı peşinat miktarlarıyla araba satışı yapabilmektedir. Özellikle araç modellerine göre de farklılık gösterebilen bu peşinatlar, galeriler tarafından kendi satış politikaları içerisinde sunulduğu için, pek çok farklı galeride farklı peşinatlar sıkça görülebilmektedir.

20.000 peşinatla araba veren galeriler de bunlardan biri olarak, sunduğu bu fırsat sayesinde maddi durumu yeterince iyi olmayan ve normal şartlarda oldukça zorlanarak alabilecek kişilerin, bu peşinat tutarı ile önemli bir kolaylık yaşaması ve bu sayede araç satın alabilmesi sağlanmaktadır.

Düşük peşinatlar sayesinde kişilerin araçlarını ilk alırken yüklü miktarda ödeme yapmalarına gerek kalmamakta, bu sayede de galeriler özellikle düşen alım gücü ve yüksek araç fiyatlarından kişileri kurtarmak adına bu tarz fırsatlar sunmaktadır.

Senetle Araba Sahibinden

Senetle araba alabilme imkanı, yalnızca galeriler tarafından değil aynı zamanda satılacak olan araç sahipleri tarafından da sıklıkla kişilere sunulmaktadır. Senetle araba sahibinden ikinci el olarak araba almak, ancak bu araç için ödemelerini ortak belirlenen bir vade çerçevesinde ve ayarlanan ödeme planı dahilinde yapmak isteyen kişiler için önemli bir fırsat olmaktadır.

Elden senetle araba sahibinden alınarak güvenilir bir kişinin seçilmesi halinde sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilebilmekte ve bu sayede kişilerin kredi çekmelerine gerek kalmadan uzun vadelerde ödemelerini yapabilmesi sağlanmaktadır.

60 Ay Senetle Araba

60 ay senetle araba alma imkanı sunan galeriler sayesinde kişiler, satın aldıkları araçları 5 yıl gibi oldukça uzun süreli bir vadede taksitler halinde ödeyebilmekte, bu sayede de yüksek araba fiyatları sebebiyle ödenmesi gereken yüksek ödemelerin altında boğulmadan rahatça 5 yıla yayılan bir şekilde ödemelerini tamamlayabilmektedir.

Senetle Araba Almanın Avantajları

Senetle araba almanın kişilere sağladığı pek çok önemli fayda bulunmakta ve özellikle de araç sahibi olmak isteyen kişilerin elini oldukça rahatlatmaktadır. Senetle araba almanın avantajları arasında şunlar yer almaktadır;

• Senetle araba satışı yapan galeriler veya kişiler, genellikle çok düşük peşinat ücretleri talep etmekte hatta çoğu artık peşinat dahi istememektedir.
• Özellikle bankadan kredi çekemeyen kişilerin de kolayca araç sahibi olabilmesini sağlamaktadır.
• Senetle araba satışı yapılırken kişilerin kredi sicilleri veya notları dikkate alınmamaktadır.
• Senetle araba alırken uzun ödeme vadelerinden yararlanabilmek mümkündür.
• Kişiler, anlaşmaları halinde kendilerine en uygun ödeme planını ayarlayarak rahatça ödeme yapabilmektedir.

Araç sahibi kişiler, özellikle araçlarının ön camlarında çeşitli sebeplerden ötürü yaşamış oldukları kırılma, çatlama gibi durumlardan dolayı değiştirmek istedikleri ön camların fiyatlarını bir hayli merak etmektedir.

Araba ön cam fiyatları, pek çok farklı hususa göre değişiklik göstermekte ve bunun yanı sıra tabi ki de en önemlisi araç markalarına ve modellerine göre de ön camların fiyatları oldukça değişkenlik göstermektedir. Bu nedenle de net bir fiyat verebilmek mümkün olmamaktadır.

Özellikle araç camının kalınlığı, sahip olduğu özellikler, boyutu, gibi pek çok husus, araba ön camlarını birbirinden ayırırken, markaların araç modellerinde kullanılan orijinal camlar da farklılık gösterdikleri için fiyat konusunda en doğru bilgiyi yetkili servislerden alabilmek mümkündür.

Araba Ön Cam Değişimi Kasko Karşılar Mı?

Araba ön cam değişimi fiyat konusunda kişilere çoğu zaman pahalıya patlayabilmektedir. Özellikle araçların en önemli parçalarından biri olmasının yanı sıra boyut olarak büyük olması, diğer oto cam çeşitlerine nazaran bu camları daha pahalı yapmaktadır.

Bu nedenle de özellikle araçlarında kasko bulunan kişiler, araba ön cam değişimi kasko karşılar mı? Sorusunun cevabını oldukça merak etmektedir.  Kasko şirketleri, kişilerin anlaşmalı kaskolarının kapsamı içerisinde cam bulunması halinde bu ön cam değişimini karşılamakta ve bu sayede kişiler ön camlarını ücretsiz bir şekilde serviste değiştirebilmektedir.

Ancak aracınızın kaskosu olsa dahi bu kasko camı kapsamıyorsa, bu durumda bu camı kendi imkanları ile kişilerin değiştirmeleri gerekmektedir.

Eğer anlaşmalı bir kaskonuz varsa ve cam kapsıyorsa ücretsiz servisimiz de değiştirilir. Ortalam fiyat vermek gerekirse 700 TL’den başlar 30.000 TL’ye kadar araç marka modele göre uzayan fiyatlar vardır.

Araba Ön Cam Değişimi Fiyat 2022

Araba ön camlarının fiyatları eski model araçlarda çok uygun fiyatlara da değiştirilebilse de özellikle lüks ve son model araba markaları ve modellerinin camları 40.000 TL’ye kadar yükselebilen bir değişim fiyatına sahip olabilmektedir.

Araba ön cam değişimi fiyat 2022 yılında enflasyon ve kur sebebiyle 2021 yılına göre oldukça artarken, araç markaları ve modellerinin ön camları farklı yapılarda ve özelliklere sahip oldukları için çok çeşitli fiyatlara sahiptir.

Araçlara uygun orijinal ön camların haricinde piyasada çok daha uyguna değişimi yapılabilen çıkma camlar bulunmakta ve fazla miktarda bir ücret ödemek istemeyen kişiler çıkma oto camları da tercih edebilmektedir. Güvenilir bir servis ile doğru fiyatlar öğrenilebilmektedir.

Çıkma Oto Cam Fiyatları

Çıkma oto cam fiyatları, sahip olduğu kaliteye göre farklılık gösterirken, bu çıkma camların hangi araç modeli için uygun olduğu, boyutu ve özellikleri de tıpkı orijinal yedek parçalarda olduğu gibi çıkma oto camların fiyatlarında da önem arz etmektedir.

Çıkma oto camlar, yan sanayi ürünleri olarak üretildikleri için sıfır orijinal araba camlarına nazaran çok daha uygun fiyatlara sahip olmakta ve bu fiyatlar, araba markası ve modeline göre tıpkı orijinal camlarda olduğu gibi farklılık göstermektedir.

Oto camların değerinin belirlenmesinde en önemli husus olan araba modeli konusunda çıkma camlarda da bu fiyatlandırma görülse de bir araba modelinin orijinal araç camlarının yarı fiyatına çıkma cam bulunabilmektedir.

Araç Cam Tamiri Ne Kadar?

Araç cam tamiri ne kadar? Sorusuna yanıt olarak; Öncelikle tamir işlemlerinin fiyatlarını belirleyen en önemli hususlar tamir edilecek olan camın kalitesi ve camın tamir durumu olmaktadır. Bu bağlamda araç camlarının tamiri için fiyatlar değişiklik gösterse de bu tamirlerin fiyat aralığı genellikle 100-500 TL arasında olmaktadır.